 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/55
K: 1982/158
T: 22.01.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Asliye 4. Hukuk Hakimliğince verilen 18.12.1979 tarih ve 539/949 sayılı hükmün temyizen tetkiki davası avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiğini anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili kendi adına asaleten diğer davacılara vekaleten açtığı davada; davalı şirketin sermayesinin 66 milyon ilardan 226 milyon liraya çıkarılmasına dair şirket olaganüstü umumi heyet toplantısının 23.51977 tarihli kararının "toplantıdan evvel bir kısım ortakların büyük miktarda nama yazılı hisse senedi satın almaları, TTK.nun 416 ve 417 madde hükümlerine uyulmadan ortakların hakları devredildiği için bu durumun toplantı nisabına, karar nisabına ve davete etkiki olduğundan" bahisle iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;sermaye artırımının kanuna uygun olarak yapıldığından bahisle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere alınan bilirkişi raporuna göre sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar temyiz etmiştir.
1 - Şirket ortaklarından 45'inin toplam 6585 nama yazılı hisse senetlerini Pamsaş Anonim Şirketine, genel kurul toplantısından önce devredip bu hisse senetlerini teslim ettikleri 23.5.1977 tarihli olağanüstü genel kurul tutanağından anlaşılmaktadır. Bu devir işlemi davalı şirket yönetim kurulunun üç ayrı kararı ile gerçekleştirilmiştir. Bu devir keyfiyetinin davalı şirketin pay defterine işlenmediği ve devrin geçersiz olduğu davacı tarafça ileri sürülmüşse de, Adana 4.üncü Noterliğinin 24.5.1977 gün ve 21442 sayılı yani genel kurul toplantısını takip eden tarihli belgesinden, devir işleminin pay defterine işlenmiş olduğu anlaşıldığından ve toplantı tarihinde bu kaydın yapılmadığı hususunda bir kanıt bulunmadığından, esasen TTK. 417/son maddesi hükmüne göre devrin pay defterine kaydedilip edilmemesi şirket yönünden önemli olup şirket bu devri kabul etmiş bulunduğundan davacıların bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Şirket ortaklarının toplam payları 66.000 olup genel kurulunun ikinci toplantısına 57.231 payı temsil edenlerin katılmış bulunması ve alınan kararlara 44544 pay sahibinden olumlu oıy vermiş olması sebebiyle toplanma ve karar nisabı itibarı ile sonuca etkisi olmayacağından ikinci toplantı için TTK. 388/4 maddesine uygun işlem yapılmadığı yolundaki iddia üzerinde durulmamıştır.
3 - Şirket ana sözleşmesinin 4.üncü maddesinde şirketin iştigal konuları dokuz kalem halinde belirtilmiş ve bu meyanda Mensucat Sanayii tesis ve işletmesi de gönderilmiştir. Bu itibarla şirketin yün sanayii işinde faaliyette bulunmak üzere sermaye tezyidine gitmesinde kanuni bir engel yoktur.
4 - Davacılar, sermaye arttırılması sonucu rüchan haklarının kullanılmasında güçlüge maruz kalacaklarını ve büyük sermaye sahibi olan diğer ortakların daha çok hisse alabilaceklerini ve şirkete hakim olacaklarını, bu maksatla ve kötü niyetle sermayenin 66.000.000 TLden 226.000.000 TL. ye artırılmasının sağlandığını ileri sürmüşlerdir.
Şirketin girişeceği yeni iş için verilen teşvik belgesinde sermayenin 226.000.000 TL. oluarak belirtilmiş olması ve bu durumun şirketin yararına görülmesi, sermayesi ve iş hacmi büyüyen şirketin ortaklarının ve bu meyanda bundan faydalanmış olacakları düşünüldüğünde davacıların bu iddiaları da yerinde bulunmamıştır.
5 - Şirketin 100.000.000 TL. miktarındaki fevkalade ihtiyat akçesi ile 269.000.000 TL. miktarındaki amortisman karşılğından istinade edilmesi mümkün iken bunlara dokunulmadığı iddiasına gelince:
Kanuni yedek akçenin ayrılması ve muhafazası TTK. 466. maddesi gereğidir. İhtiyazi yedek akçenin ayrılması bunun kullanılıp kullanılmaması, arttırılması hususları ise TTK. 467 ve 469 maddeleri macibince şirketin menfaati doğrultusunda genel kurula verilmiş yetki içinde bulunmaktadır. Amortismanın ise mahiyeti itibariile sermaye arttırılmasında kullanılabilmesi olanağı yoktur.
Bu durumda davacıların temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA 500 lira maktu temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile davacılardan alınmasına 22.1.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.