 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/455
K: 1982/744
T: 25.02.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 13.10.1981 tarih ve 455/595 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar avukatlarınca istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.2.1982 gününde taraflar ve avukatları tebligata rağmen gelmediklerinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştır. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekliedenin dava dışı Celal Koçcak'ın borçlusu bulunduğu 13.12.1973 vadeli 357.500 liralık bononun lehdarı olduğunu, davacının ödeme güçlüğü içinde bulunması, takip giderini karşılıyamaması ve davalıya borçlu bulunması nedeniyle varılan anlaşma uyarınca sözkonusu bononun gizli tahsil cirosuyla davalıya devredildiğini, ancak davalının borçluyla, buyolda bir talimat verilmediği halde 150.000 liraya ibralaştığını ve senet bedelini vermeye yanaşmadığını bildirerek 357.500 liranın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılamada ise davalıya 115.000 lira borçları bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili, başlangıçta senedin temlik cirosuyla devredildiğini bildirmiş, yargılamada ise, cirodaki amacın takipteki güçlük ve vekiledenin olan 115.000 liralık borcun ödenmesi olduğunu, davacının sözlü talimatı ve oluru uyarınca borçlu adına davranan kişiden devalınan 150.000 lira taşımaz karşılığı sulholunduğunu, alacakları dışındaki bölümün vakalet ücreti olarak ödendiğini, bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya iceriği ve özellikle yanların oluru ile dinelen ve takibi yürüten tanık avukatın analtımına göre cironun gizli tahsil cirosu niteliğinde bulunduğunun anlaşıldığı davacının davalıyla 115.00 lira borçlu olduğunu kabul ettiğine göre bono bedelinden bunun düşmesi gerektiği, kalan senet bedelinin davacıya ödendiği ya da ondan ibraz alındığı yolunda herhangi bir kanıt sunulandığı gerekçesiyle 242.500 liranın tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm her iki yan vekilince de temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazalara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Dava konusunun tahsil edilmek üzere davalıya ciro edildiği dosya içeriği ve taraf vekillerinin açık muvafakatıyla dinlenen tanık anlatımıyla sabit oludğuna göre, davalının TTK.nun 600/1. ve aynı yasanın 1. madesi yollaması ile Borçlar Yasasının 394. maddesi uyarınca bu takip nedeniyle avukata ödenen vekillik ücreti 35.000 lirayı, senet bedelinden indirmek suretiyle davacıdan tahsil edebileceğinin kabulüyle buna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı oluduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda bir nolu bent de yazılı nedenlerle davacının tüm ve davalının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, iki nolu bentde yazılı nedenle ise hükmün davalı yararına BOZULMASINA, yan vekilleri gelmediklerinden davalı yararına duruşma vekillik ücreti takdirineyer olmadığına, 10700 lira peşin harçtan 500 lira ilam harcının mahsubu ile artan 10.200 liranın isteği halinde temyiz eden davacıya, davalının ödediği temyiz peşin harcının da isteği halinde kendisene iadesine 25.2.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.