 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/3859
K: 1982/4025
T: 21.10.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 5.5.1982 tarih ve 280-2035 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.10.1982 gününde davacı avukatı Teoman Seyithanoğlu ile davalı avukatı Şükrü E. Postacıoğlu gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra aktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştır. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekiledeni şirketin A.B.D. uyruğunda olduğunu ve "Ford Motor Conpany" ünvanıyla otomotiv sanayiinde sağladığı haklı şöhret nedeniyle tüm dünyada tanındığını, Türkiyede de davacı adına tescilli "Fort" markasının uluslararası düzeyde bilinip tanındığını, ancak davalı şirketçe, yerli üretim olan düşük kaliteli otomotiv yedek parçalarında ya da ambalajlarında vekiledeni firmanın markasını kullandığını, ayrıca ticaret ünvanın başına "Fort" adını eklediğini bildirerek, markalar yasasına aykırı biçimde vekiledenin marka haklarına tecavüz edildiğinin saptanıp bunun önlenmesi ve yasaklanmasına haksız olarak kullanılan markaları taşıyan tüm eşya ve evrakın zoralımına ayrıca eylemlerin haksız rekabet niteliğinde bulunduğunun saptanarak bu durumun ortadan kaldırılmasına, ticaret ünvanındaki "Ford" sözcüğünün ünvandan çıkartılmasına 10.000 lira maddi tazminata ve hükmün gazetelerde ilamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, haksız rekabet için öne sürülen haksız eylem nedeniyle müşterilerdi, kredisi, ticari itibarı ve işletmesi ya da diğer ekonomik çıkarları bakımından bir zarar örmesi ya da böyle bir zarar tehlikesi altında bulunduğunun kanıtlanması gerektiğini oysa davacının ürettiği malların dış alımının yapılmaması nedeniyle zarardan sözedilemiyeceği Türkiyede "Ford" sözcüğünün otomobil ile eş anlamlı durumda olduğundan ve pek çok firma ticaret ünvanın da kullanıldığından, tescil edilen markada öngörülen biçimde kullanılmayan sözcüğünün davacının ekonomik çıkarını etkilemiyeceğini, davacının Türkiyede kurulu bir işletmesi bulunmaması ve coğrafi konumu nedeniyle zarar ya da zarar tehlikesinden sözedilemiyeceği, yalnızca "Ford" sözcüğünden oluşmayan ticaret ünvcanlarıyla davacı markası arasında iltibas bulunmadığını, yedek parça üretmediklerini, satış nedeniyle de haksız rekabet oluşamıyacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uzman bilirkişilerce labratuvar incelemesi sonunda, davalı şirketin işletmesinden alınan yedek parçaların, davacıya ait orjinal parçalardan ayrı nitelikte olduğunun saptandığı, bir yedek parçanın üzerinde diğerlerinin de ambalajlarında davacı şirketin "Ford" markasının yazılı olmasının müşterileri yanıltabilecek nitelikte olduğunun belirlendiği, davacının tescilli "Ford" markasının, ticaret ünvanında ve satışa sunulan yedek parçalarla bunların ambalajlarında izinsiz kullanılması zarar ya da zarar tehlikesi unsuru oluşturacağının kabulü gerektiği, davacı firmanın Amerika'da olması ya da döviz darlığı yüzünden dış alımın sıfıra düşmesinin bu haksız rekabet unsurunu ortadan kaldırılmıyacağı, "Ford" sözcüğünün hangi birçimde yazılırsa yazılsın, ünvanın başına konulması ve yedek parçalarda kullanılmasının iltibası yol açacağı, istemin tüm yedek parçalara yönelik olduğu, markanın emtia üzerinde ya da ambalaj üzerinde olmasının haksız rekabeti oluşturacağı, satım eyleminin de markalar yasasının 47/B ve TTK.nun 58/B maddeleri kapsamında olduğu gerekçesiyle; davalının davacı adına tescçilli "Ford" markasını taşıyan yedek parçaları satmak ve ticaret ünvanında "Ford" sözcüğünü kullanarak bu ünvanı adına tescil ettirmek biçimindeki eylemlerinin TTK.nun 58. maddesi ve markalar yasası hükümlerine göre haksız olduğunun saptanmasına ve yapılan haksız rekabetin yasaklanmasına, davalı adına yapılan tescilli markaların iptaline, davalının haksız olarak kullandığı markaları taşıyan mamülleri ve ambalajları üzerindeki "Ford" markasının silinmnesine ve vazgeçme nedeniyle tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Daha sonra tavzih istemi kabul edilerek, hüküm fıkrasındaki "Davalı adına yapılan tescilli markaların iptali "yerine" Davalı adına yapılan tescilli ticaret ünvanının iptaline" yazılmasına ve yargı gideri miktarındaki hesap yanlışlığının düzeltilmesine karar verilmiştir.
Hüküm ve tavzih kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalının satışa arzettiği otomobil yedek parçalarından bazıları ile ambalajlarına (Fort) kelimesi yazmak, ve bu sözcüğü ticaret ünvanına almak suretiyle iltibasa meydan verdiği dosya kapsamından anlaşılmakta olmasına ve bu yedek parçaların orjinalleriyle aynı kalitede olmaması ihtimalinin dahi müşreriler üzerinde davacı firma aleyhine olumsuz etki yapması sonucunu doğuracağına ve bu markaya karşı olan talep ve güveni sarsmasının zarar ihtimali olarak düşünülmesi lazım gelmesine göre davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle esas hükümle bunun tavzihine ilişkin kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, yan vekilleri geldiklerinden 5000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile davalıdan alınmasına, 21.10.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.