 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/3590
K: 1982/3448
T: 13.09.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Çorum 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 18.2.1982 tarih ve 728/91 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;bazı nevakısın ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu kerre ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, inşaatcılık yapan müvekkilinin davalının dairesinin içişlerini malzemesi de kendisine ait olmak üzere 100.000 liraya yapılması hususunda Ağustos - 1978 yılında bir inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davalının peşin olarak ödediği 100.000 liraya karşılık işin yapılmaması ihtimaline binaen müvekkilinden teminat olarak aynı miktarda emre muharrer senet aldığını, işin tamamlanmış olmasına rağmen senedin iade edilmeyerek icra takibine konulmuş olduğunu belirterek, karşılıksız kalan senet nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbiti ile bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiş, bilahare verdiği 29.1.1982 kaydiyle tarihli layihasında, dava konusu bononun verilen para karşılığı olduğunu, taraflar arasında herhangi bir iş sözleşmesinin bulunmadığını, senedin inşaat işiyle herhangi bir alakası olamadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu, tanık beyanları ile toplanılan delillere dayanak yapılarak, davacının davalıya verilen paraya karşılık iş yapmış olduğu, teminat olarak davalıya verilen bononun iade edilmediği ve karşılıksız kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.'nun değişik 289. maddesine göre, bir olayda mahkemenin şahit dinleyebilmesi için duruşma hakiminin, şahit dinletmek isteyenin hasmı durumunda olan tarafa (..HUMK.nun 287 ve 288. maddeleri hükümlerine göre, (bu olayda şahit dinlenmesi mümkün değildir. ancak siz şahit dinlenmesine muvafakat ederseniz o zaman bu olayda şahit dinlenebilir..) şeklinde açıkca kan hükümlerini hatırlatması ve bu hatırlatma hususunu zabıta geçirmesi, aleyhine şahit dinletilecek taraf bütün bunlara rağmen (muvafakat) ettiği takdirde bu muvafakat beyanı HUMK.'nun 151/son maddesi hükmüne göre, kendisine imza ettirildikten sonra ancak şahit dinlenebileceği yönü ile, senette ihdas sebebi olarak (nakten) kaydı bulunmasına ve davalı da bu kaydı (tatil) etmediğinden davacının yazılı delille senet bedeli 100.000 liranın davalı tarafından kendisine ödenmediği hususunu isbat etmesi gerekmekte olup bu şekilde bir ispat gerçekleşmemesine göre yukarda değinildiği şekilde açık bir muvafakat bulunmamasına rağmen davalı vekilinin 14.11.1980 günlü celsede davacı vekilinin (şahitlerimiz hazır dinlensin) tarzındaki beyanı HUMK.'nun 289. maddesine uygun bir beyan kabul edilmeyeceği gibi Usulün 151/ son fıkrası hükmü de yerine getirilmediğinden davanın bu açıklanan nedenlerle reddi şayet davacı lehine beyyine başlangıcı olabilecek yazılı bir delili varsa ona ibraz ettirilerek bu hususta yapılacak inceleme ve usulün 230 ve müteakip maddeleri de nazara alınarak ve davacının iddiasını ispat edememesi halinde kendisine yemin teklifi hakkı da hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 13.9.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.