Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1982/3556
K:1982/3887
T:14.10.1982
  • GENEL KURUL TOPLANTISI
  • MÜZAKERELERİN ERTELENMESİ
  • OY HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI
  • KAR PAYI - YEDEK AKÇE İLİŞKİSİ
ÖZET : Blanço onanmasına ilişkin müzakerelerin ertelenmesi halinde, bilanço ile ilgisi bulunan ya da bağlantısı nedeniyle blanço oylamasını etkiler nitelikteki tüm gündem maddelerinin de ertelenmesi zorunludur. Anonim ortaklığın tüzel kişi olan paydaşının yönetim kurulunda temsilcisi olsa da temsilci ya da genel kurula gönderdiği temsilci aracılığıyla yönetim kurulunun ibrası konusunda oy kullanabilir ve bu iptal nedeni sayılamaz. Davalı anonim ortaklığın sermayesi toplam 200 oyla temsil edilmektedir. Yönetim kurulu üyelerinin 35 kendi oyları dışında kalan ve ibra doğrultusunda olan 125 oya karşı davacıların kırk olan karşı oyları sonuca etkili olamaz. Bu nedenle TTKm. 361/son uyarınca sonuca etkili olmadığından yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmaları iptal nedeni olarak kabul edilemez. TTKm. 469/2 ile ortaklığın sürekli gelişimi ve paydaşlara olabildiğince düzenli biçimde kar dağıtımı sağlama amacıyla uygun ve yararlı ise genel kurulca yasa ve ana sözleşmede öngörülen sınırı da aşar biçimde olağan dışı yedek akçe ayrılabileceği öngörülerek anılan koşullarla kar payı dağıtmama kararı alınabilmesi olanaklı kılınmıştır. Bu konuda kar payının gereksiz biçimde azaltılması ya da dağıtılmamasının anonim ortaklıklara karşı güven ve ilgiyi sarsabileceğinin ve kararın nesnel [afaki-objektin iyiniyet kurallarına aykırı olmaması kuralı da özenle gözetilmelidir.
(6762 s. TTK m. 361, 377, 469)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 5.5.1982 tarih ve 3121/1454 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, vekil edenlerinin davalı anonim şirketin, paydaşı olduklarını, davalı şirketin 15.5.1981 günlü genel kurul toplantısının istemleri üzerine TTK.nun 337. maddesi uyarınca ertelendiğini ancak davalı şirketce ertelemeden sözedilmeksizin bağımsız bir toplantı ilanıyla yeni gündemli toplantı yapıldığını bu nedenle alınan tüm kararların geçersiz olduğunu, ayrıca, bilanço ve erteleme nedenleri hakkında yönetim yerine denetci tarafından açıklamada bulunulması nedeniyle yeniden erteleme istemlerinin kabul edilmemesinin de toplantıyı geçersiz kılacağını bunlar dışında, TTK.nun 374. maddesi hükmüne aykırı biçimde yönetim kurulu üyelerinin ibrada asaleten ve vekaleten oy kullanmalarının ibra ve blanço onanmasına ilişkin kararın iptalini gerektirdiği ortaklara
kar payı dağıtılmamasına yönelik kararında azınlığı baskı altına alma amacına davalı ve nesnel (objektif - afaki) iyininet kurallarına aykırı olduğunu bildirerek, söz konusu 7.9.1981 günlü genel kurul kararlarının tümüyle ve sayılanların ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ertelenen genel kurul toplantısının devamı niteliğinde yapılan dava konusu toplantısına ait aynı gündem ve ek denetci raporunun tüm paydaşlara bildirilip yöntemince ilan edildiğini aynı yılda ve aynı gündemle tekrarlanan olağan genel kurul toplantısının doğal olarak ertelenen toplantının devamı niteliğinde bulunduğu, tersini savlamanın kötüniyete davalı olacağını bilanço hakkındaki açıklamanın denetci tarafından yapılması ve buna yönetim kurulunca katıldığının bildirilmesinin yasaya aykırı olmadığı, toplam 200 olan paydan 35'ine sahip yönetim kurulunun kendi ibralarında oy kullanmalarının; davacıların 40 pay sahibi oluşu ve tüm paydaşların toplantıda temsil edilmeleri karşısında, TTK.nun 361/son madde ve fıkrası uyarınca sonuca etkili olamayacağı yönetim kurulu başkanının başka paydaşın temsilcisi sıfatıyla ibrada oy kullanabileceğini, aynı gündemli önceki toplantılara karşı çıkmayan davacıların kar dağıtmama kararına karşı iyiniyet iddiasında bulunamayacaklarını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, TTK.nun 377. maddesi uyarınca sadece blançonun onanmasına yönelik tartışmaların bir ay sonraya bırakılması gerekirken; gündemin diğer maddeleri de görüşülmeden ve toplantı günü saptanmadan genel kurulun ertelendiği dava konusu genel kurul toplantısının; ilanlarda ilk toplantının devamına ilişkin herhangi bir kayıt konulmaksızın, yasal bir aylık erteleme süresinden çok sonra ve yeni bir gündemi içermesi nedeniyle ayrı ve bağımsız bir toplantı niteliği taşıdığı, bu yüzden tüm kararların iptali gerektiği ayrıca TTK.nun 374/2. maddesine aykırı biçimde yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmalarının, sonuca etkisi gözetilmeksizin ibraya ilişkin kararın iptalini gerektirdiği, bunun dışında TTK.nun 310. maddesi uyarınca 1/10'nu aşkın paya sahip davacıların karşı çıkmaları nedeniyle ibra yolunda karar alınamayacağı, karın dağıtılmaması kararının hiçbir haklı ya da yasal neden ve gerekçeye dayandırılmamış olmasının nesnel iyiniyet ilkelerine aykırı olduğu ancak blanço açıklamasının murakıpca yapılıp yönetim kurulunca benimsenmesinde yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle, dava konusu 7.9.1981 günlü olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Blançonun onanmasına ilişkin müzakerenin, yasaca öngörülen çoğunluğun istemi üzerine bir ay sonraya bırakılacağı yolundaki TTK.nun 377. maddesi hükmünde öngörülen bir aylık süre; azınlık yararına tanınmış olan ve kazanılmış hak niteliği bulunan en az süredir. Bu nedenle, toplantı gerektiğinde bir aydan daha fazla bir süre ertelenebilir. Tersini kabul, bir ayı aşan ertelemelere davalı tüm genel kurul toplantılarının iptali sonucunu doğurur ki, bu da azınlığın blanço incelemesine olanak sağlamak için gerekli en az süreyi saptayan yasa koyucunun amacına aykırı düşer.
Ertelenen genel kurul toplantı gününün genel kurulca saptanmamış olması da, başlı başına iptal nedeni olarak kabul edilemez. Erteleme halinde, izleyen toplantının günü, toplantı yeri ve gündeminin, normal genel kurul toplantıları için yasaca öngörülen biçimde çağırı ve ilan yoluyla paydaşlara duyurma zorunluğu bulunduğuna göre (TTK.nun 377) yollaması ile 368. maddesi hükmü uyarınca, genel kurulca erteleme toplantısı gününün belirlenmemesinin, sonuca etkili ve katılmayı engeller bir yönü bulunmadığından iptal nedeni sayılması da düşünülemez.
Aynı faaliyet dönemi için ve aynı gündemle yıl içinde gerçekleştirilen olağan toplantının, doğal olarak, ertelenen genel kurul toplantısının devamı olduğunun kabulü gerekir. Ertelenen toplantıya ilişkin çağın ya da ilanlarda, yapılacak bu toplantının, ilk toplantının devamı olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmaması ve ertelemeden sözedilmemiş olması, anılan toplantının geçersizliği sonucunu doğurmaz.
Mahkemece, açıklanan bu konuların iptal için dayanak yapılması doğru görülmemiştir.
2 - Yargıtay'ın kökleşmiş nitelik kazanan içtihatlarıyla da kabul edildiği gibi; blanço onanmasına ilişkin müzakerelerin ertelenmesi halinde; blanço ile ilgisi bulunan ya da bağlantısı nedeniyle blanço oylamasını etkiler nitelikteki tüm gündem maddelerinin müzakerelerinin de ertelenmesi zorunludur. Blançoyla bağlantılı nitelik taşıyan diğer gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlanması, bu kararların iptali sonucunu doğurur. Mahkemenin, diğer gündem maddelerinin görüşülmesi gerektiği ve buna uyulmamasının iptal nedeni sayılacağı yolundaki yaklaşımı da doğru değildir.
3 - Anonim ortaklığın tüzel kişi olan paydaşının yönetim kurulunda temsilcisi olsa da, bu temsilci ya da genel kurula gönderdiği temsilcisi aracılığı ile, yönetim kurulunun ibrası konusunda oy kullanabileceği ve bunun iptal nedeni sayılamayacağı konusundaki Yargıtay İnancı kökleşmiş durumdadır. (Örneğin, Yargıtay 11. HD. nin 29.4.1982 gün ve 1982/1360-1996 sayılı kararı).
Davalı anonim ortaklığın sermayesi, toplam (200) payla temsil edilmektedir. Yönetim kurulu başkanı Celalettin, paydaşlardan "SGS Gözetme Etüd Kontrol Servisleri AŞ."'nin sahip olduğu 90 payı temsilen de oy kullanmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi, adı geçen yönetim kurulu başkanının, temsilcisi bulunduğu tüzel kişiye vekaleten kendi ibralan doğrultusunda kullandığı (90) oyun geçerli sayılması zorunludur. Yönetim kurulu üyelerinin (35) davacıların ise (40) pay sahibi oldukları gözetildiğinde; yönetim kurulu üyelerinin kendi oyları dışında kalan ve ibra doğrultusunda olan (125) oya karşı davacıların (40) olan karşı oylarının sonuca etkili olamayacağı açıktır. Bu nedenle TTK.nun 361/son madde ve fıkrası hükmü uyarınca, sonuca etkili bulunmadığından, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmaları iptal nedeni olarak kabul edilemez.
Ayrıca, anonim ortaklığın kuruluşu aşamasındaki kurucu ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının yasada öngörülen 4 yıllık süre geçmeden ve azınlığın oluru bulunmadan genel kurulca sulh ve ibra edilemeyeceklerine ilişkin bulunan TTK.nun 310. maddesi hükmünün, yıllık olağan genel kurul toplantısına yönelik bulunan davamızda uygulanması olanağı da yoktur. Mahkemenin ibra konusundaki kabulü de doğru görülmemiştir.
4 - Kar payı dağıtımı konusunda TTK.nun 385, 466/f. 2b, 3 ve 469/2. maddeleri hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Gerçekten, TTK.nun 385. maddesi hükmüyle kar payı alma kazanılmış hak kabul edilmiş ve paydaşın oluru bulunmaksizin bunda değişiklik yapılamayacağı öngörülmüş ve anılan yasanın 466. maddesi 2 fıkrası 3. bendinde paydaşlara 0/0 5 kar payı ayrılacağı düzenlemesi getirilmiştir. Nevar ki, aynı yasanın 469/2. maddesi hükmüyle ise; ortaklığın sürekli gelişimi ve paydaşlara olabildiğince düzenli biçimde kar dağıtımı sağlama amacıyla, uygun ve yararlı ise, genel kurulca yasa ve ana sözleşmede öngörülen sınırı da aşar biçimde olağan dışı yedek akçe ayrılabileceği öngörülerek anılan koşullarla, kar payı dağıtmama kararı alınabileceği olanaklı kılınmıştır. Ancak bu konudaki bağlantı ve duyarlı dengenin zorunlu koşulu, kar dağıtmamaya yönelik genel kurul kararının, yalnızca, şirketin sürekli gelişimi ve paydaşlara düzenli biçimde kar dağıtımı sağlama amacına yönelik bulunmasıdır.
Ayrıca bu konuda, kar payının gereksiz biçimde azaltılması ya da dağıtılmamasının anonim ortaklıklara karşı güven ve ilgiyi sarsabileceğinin ve kararın nesnel (afaki - objektif) iyiniyet kurallarına aykırı olmaması kuralının da özenle gözetilmesi gerekir.
Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak, kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul kararının, ortaklığın sürekli gelişimi ve paydaşlara düzenli kar payı dağıtımı amacına yönelik olup olmadığının belirlenmesi ve gerekirse bu doğrultuda uzman bilirkişilere de inceleme yaptırılarak buna göre değerlendirilmesi gerekirken, dayanağı gösterilmeden ve anılan kararın hiçbir haklı nedeni bulunmadığından söz edilerek iptali yoluna gidilmesi de bozma nedeni sayılmıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı şirket yararına (BOZULMASINA), vekili geldiğinden (5000) lira duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 14.10.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • alt kattaki kiracı geceden sabaha kadar klima açıyor motor sesi çok rahatsız edici 
  • 28.07.2025 02:29
  • 6 senedir Tüfe Oranının Çok Üstünde Artış Yapan Ev Sahibimiz İle İlgili Ne Yapabiliriz? 
  • 27.07.2025 20:15
  • İcra borcu ödemesi gecikirse ne olur 
  • 21.07.2025 07:38
  • Emlakçının yanlış beyanı 
  • 16.07.2025 04:54
  • Merkezi Sistemden Bireysel Doğalgaza dönüşüm yapıldı Ev sahibi yaptırmıyor 
  • 09.07.2025 20:12


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini