 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/3474
K: 1982/3399
T: 10.09.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Konya 2. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 10.5.1982 tarih ve 382/254 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi bulunduğunu, 11.2.1979 günlü genel kurul toplantısında, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibraları konusunda oy kullandıklarını, 3/4 çoğunluk bulunmadığı halde ortakların sorumluluklarını artırıcı kararlar alındığını belirterek söz konusu genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının iptalini istediği kararlara karşı itirazını tutanağa yazdırmayan davacının dava hakkı bulunmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptaline ilişkin karar, dairemizin 26.2.1981 günlü ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra celbedilen karar defteri ve ilgili dosyaya göre, davacının kooperatifi zarara uğrattığı çıkarma kararının yerinde bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece hükmüne uyulan 26.2.1981 günlü daire bozma kararının iki numaralı bendi gereğince yapılan soruşturma sonucuna göre, davacının, davalı kooperatifin hem ortağı ve hem de başkanı bulunduğu ve ayrıca asıl mesleğinin (inşaat mühendisliği) olması itibariyle davalı kooperatifle aralarında vücut bulduğu anlaşılan (hizmet sözleşmesi) gereği, davacının, davalıya ait meskenlerin inşaatını (emanet usulü) ile ve beher daire başına 10.000 lira (mesleki hizmet) karşılığı para almak suretiyle yaptırma işini üzerine aldığı ve sırf bu nedenle de davalı ile aralarında (fazla masraf ve harcama - mesleki hizmet karşılığı alacak) şeklinde, karşılıklı davalar açıldığı ve bu davalar sonucunda da davalı kooperatifin davacıdan, 81.318 lira alacağı olduğu hususu, 1979/316 sayılı dava dosyası münderecatından anlaşılmış bulunmaktadır. Ancak, davacının, davalı kooperatif ortaklığından (ihraç) edilebilmesi için, davalı kooperatif ana statüsünde yer alan (ihraç) nedenlerinin bu davada gerçekleşmiş olması veya 1163 sayılı (Kooperatifler Kanunu)nun 16/f.1'de yer alan (hakli) diğer bir sebebin mevcudiyeti, şarttır. Dava konusu olayda ise, davacı eski kooperatif başkanının, davalı kooperatiften ihracını gerektiren ve (ana statüde) sayılan sebeplerden herhangi biri, davacı aleyhine gerçekleşmiş değildir. Ana statüde yer almamış olmakla beraber, bir ortağın kooperatiften (ihraç) edilebilmesine imkan bahşeden (sair haklı sebep) hallerinde dahi o sebebin o ortağın ortaklık sıfat ve ilişkisinden kaynaklanan ve bu sıfatı ile ilgili bulunan bir eylem ve sorumluluğu bulunması icap eder. Esasen, dairemizin müstekar içtihatları (Yg. 11. Hukuk Dairesi 21.1.1982 gün ve E. 1981/5492, K. 82/146) bir istikamettedir. Bir kimsenin dava konusu olayda olduğu gibi, gerek (hizmet) ilişkisinden ve gerekse (vekalet) ve sair akdi bir ilişkiden doğan ve o kişinin kooperatif ortaklık sıfatı ile herhangi bir irtibatı bulunmayan bir sebeple, o kişinin kooperatiften ihracına karar verilemez. Davacının, beher mesken başına 10.000 lira ücretle davalı kooperatifin inşaatına nezaret etmesi, diğer bir deyişle davalı kooperatifle aralarında (hizmet ilişkisi) bulunması ve bir hizmet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlık, kendisinin kooperatiften ihracına dayanak yapılamaz. Kaldı ki, olayda, davacının kötü niyetle davalı kooperatifin zararına sebebiyet verdiği, başkanlık veya ortaklık sıfatlarını bile bile kooperatif aleyhine kullandığı yönü de, isbat edilmiş değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının, davasının kabulü ile (ortaklıktan ihrac)a ilişkin davalı kooperatif genel kurul kararının iptaline karar vermek gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 10.9.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.