 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/3436
K: 1982/3556
T: 20.09.1982
DAVA : Davacı vekilli müvekkili şirketin davalı şirkete muhtelif tarihlerde mal mübayaa ettiğini, davalının 110.430 lira borçlu olduğunu ve fakat malları iade ettiğinden bahisle ödemek istemediğini malları iade etmeye hakkı olmadığı gibi iadede edilmediğini öne sürerek, 110.430 lira alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesiyle yetki, görev ve husumete itirazında bulunmuş, ayrıca müvekkilinin davacı ile alış verişinin mal iadesi teamülüne dayandığını, esasen alacak iddiasını oluşturan malların defolu çıkması üzerine davacıya iade olunduğunu ve halen davacının bulunduğu yer olan Bursa'da nakliye anbarının deposunda olduğunu ve davacıya gönderilen, 110.430 liralık ifade faturasına da itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere irsaliye ve faturalara davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine ve keşfe dayanılarak, itirazlarının reddiyle davacının gönderdiği kumaşın arızalı olması nedeniyle davalının iade etmekte haklı olduğu ve malların davalı tarafça TTK.nun 23. maddesine göre 8 gün içinde iade edilip nakliyat anbarında olduğu ve davacının bu durumu öğrendiği, davacının 0.50 kuruş alacağı olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı taraf, davacının kendilerine satıp gönderdiği 1.11.1980 tarih ve B. 195 no.lu fatura muhteviyatı kumaşın 110.430 liralık kısmının defolu olması nedeniyle davacı satıcıya geri çevrilip iade faturasının gönderildiğini öne sürmektedir. Bu durumda davalı alıcının kendisine ayıplı mal satılmış olduğunu savunduğunun kabulü gerekir. 110.430 liralık iade faturasının TTK. 25. maddeye göre 8 gün içinde davacı satıcıya gönderilmiş olması, davalıyı malları kabul etmemekte haklı kılamayacağı gibi davacı bu iade faturasının kendilerine ulaşmadığını belirtmiş olup, davalı bunun aksini de ispat edebilmiş değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalı alıcının defolu olduğunu öne sürdüğü malları teslim aldıktan sonra, TTK.nun 25/3. maddesi hükmüne göre süresinde ayıp ihbarında bulunduğu yolundaki delilleri sorulup, toplanarak değerlendirilmek, sonra halen ambarda bulunan 1.11.1980 tarih, B. 195 no.lu fatura muhteviyatı kumaşın, ayıplı olup olmadığı şayet ayıplı ise açık mı yoksa gizli ayıplı mı olduğunu bilirkişi marifetiyle tesbit ettirmek ve davalı alıcının, ayıbın niteliği itibariyle TTK.nun 25/3. maddesi hükmüne göre süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığını değerlendirip sonucuna göre hüküm vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarda belirtilen inceleme ve değerlendirilme yapılmadan, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmeyerek, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davacı yararına bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.9.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.