 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/2838
K: 1982/3274
T: 06.07.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Mahkemesince verilen 31.3.1982 tarih ve 281/2940 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı ile teleks yolu ile aktedilen deniz yolu ile taşıma mukavelesinde taşıma ücretinin ton üzerinden hesaplanması gerekirken hacim (M3) üzerinden yapılan hesaplama sonucu fazla navlun tahakkuk ettirdiği gibi bu nedenle müvekkilinden fazladan gümrük, belediye, rıhtım vs. vergisi tahsil edildiğini bu sebeple müvekkilinin uğradığı zarar miktarı 1.645.777 lira olduğunu ileri sürerek bu miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, teleks ile anlaşma iddiasını kabul etmemiş, kesin anlaşmanın davacının Bremen acentesine başvurması üzerine yapıldığını ve konışmentoya hacim esası üzerinden meşruhat verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, teleksle takribi fiat sorulmasının bir anlaşma niteliğinde olmadığını, yükleme sırasında hacim esası nazara alınarak yapıldığına göre taşımanın da hacim üzerinden yapıldığı görüşüyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı şirketin davalı işletmeye çektiği 18.10.1980 tarihli telekste navlun konusunda kesin bir anlaşmaya varılmadığı "takribi" kelimesi kullanılmak suretiyle fiat sorulduğu ve ahiren davalının düzenlediği konişmentonun bir nüshasının davacıya teslim edildiği ve orada navlun ücretinin M3 üzerinden alınacağının yazılı bulunmasına ve kaldı ki taraflar arasında bir navlun sözleşmesi bulunmadığı cihetle TTK.'nun 1110. maddesine göre konişmentonun akdi ilişkiyi düzenleyen bir delil niteliğinde olduğunun kabulü gerekmesine ve ayrıca davacı taraf hiçbir kaydı ihtirazi dermeyan etmeksizin konişmentoya dayanılarak hesap edilen navlun bedelini tam olarak ödemiş bulunmasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6.7.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.