Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/2287
K: 1982/2169
T: 10.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir As. 1. Ticaret Mahkemesince verilen, 24.2.1982 tarih ve 221/1145 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili bankaya 17.8.1976 ve 25.5.1976 günlü kredi taahhütnameleri gereğince 1.284.733 lira borcunun avukatlık ücreti ve % 13 faiz oranına göre icra yolu ile tahsil olunduğunu ancak taahhütnamenin 3. maddesine göre faiz oranlarının hükümetçe artırıldığı zaman ek faiz istenebileceğinin ve 4. maddeye göre de icra memurunun hesapladığının fazlası oranında vekillik ücretinin alınacağının kararlaştırıldığını belirterek 131.532 lira ek faiz, 32.883 lira gider vergisi ve 83.702 lira ek vekillik ücreti ki, toplam 248.117 lira alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı alacağının icra yolu ile ödendiğini ve davacının bir ihtirazı kayıt illeri sürmeden parayı çektiğini ve ipoteğin kaldırıldığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, iddia savunma, ilgili dosya belgeler ve bilirkişi raporuna göre, toplam 232.282.38 liranın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, sözleşme gereğince takdir edilmesi gereken %10 oranında icra vekillik ücrreti verilmesi gerekirken icra memurunun tasifeye göre ücret takdir etmesi sebebiyle aradaki fark 83.702 lira avukatlık ücreti farkı ile yine sözleşme hükümleri gereğince hükümetçe arttırılan faiz oranı ile sözleşmedeki %13 oranındaki faiz arasında gerçekleşen 186.031 liranın faiz farkının ve bunun gider vergisinin tahsilini istemiş, mahkemece de istek hemen hemen aynen kabul edilmiştir.
İddia ve talep olunan hususlara göre;
1) İİK.nun 138/3 maddesi hükmü gereğince vekil vasıtasıyla yapılan takiplerrde vekalet ücretinin miktarı alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın icra memuru tarafından Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanır. Anılan maddenin bu açık hükmü gereğince icra takiplerinde sözleşmede hüküm bulunsa dahi tarifedeki ücretten daha fazla ücret takdir edilemez. Sözleşmedeki avukatlık ücret tarifesinde gösterilen orandan daha yüksek olarak yapılan anlaşma bu şekilde yasaca geçersiz sayıldığına göre, davacının vekalet ücretine ilişkin tallebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2) Davacının dayandığı kredi sözleşmesinin 3. maddesindeki faiz oranlarının hükümetçe arttırılması halinde bu yeni faiz oranının bankaca uygulanabileceğine dair hüküm sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süredeki sözleşme faizine ilişkindir. O halde, bu hüküm tarafların uyuşmazlığa düşüp hesebın kesilmesinden ve borçlunun mütemerrit hale gelmesinden sonra uygulanamaz. Davalı borçlunun hakkında takip yapılmak suretiyle temerrüde düşmesinden sonra davacı sözleşme faizini değil, ancak temerrüt faizini istiyebilir. İcra memuru ise, sözleşmedeki %13 üzerinden faiz tahakkuk ettirmiştir. Yukarda açıklandığı, gibi davacı banka bu faizle sonradan hükümetçe arttırılan faiz oranları arasındaki farkı istemektedir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde 6.4.1979,24.1.1980 ve 28.5.1980 günlü bakanlar kurulu kararnameleri ile, kısa vadeli krediler için %19,%21 ve %39 oranlarında faiz tesbit edildiğinden bahisle bu oranlar üstünden hesap yapılmış ve mahkemece bulunan tutara hükmedilmiştir. Oysa yukarda belirtildiği gibi, bilirkişinin saptadığı bu oranlar sözleşme süresi için geçerli olup, temerrüt faizi için uygulanamaz. Ancak davacı banka TTK.nun 1461/2. maddesinin tanıdığı hakka dayanarak ödeme yerinde banka iskonto nisbetinde temerrüt faizi istiyebilir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre içinde ödeme yerindeki banka iskonto hadlerini tesbit etmek, bunlara göre takip tarihinden ödeme tarihine kadar davacı bankanın temerrüt faizi alacağı tutarını tesbit etmek icraca ödenen faiz tutarını bundan indirmek ve kalan bir miktar varsa ve bunun gider vergisine hükmetmekten ibarettir.
Mahkemenin bu yolda hareket etmeyip, sözleşme faizine uygulanacak hükümlerden hareketle karar vermesi bozmayı gerektirmişttir.
SONUÇ : Yukarda 1 ve 2 nolu bentlerde gösterilen nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 10.5.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini