 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/2221
K: 1982/2272
T: 13.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Zile Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 2.12.1981 tarih ve 60/522 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar vekili, davalının müvekkillerinin eniştesi bulunduğunu, 21.1.1973 gününde 40.000 lira borç para aldığını ve karşılığında 3.2.1975 ile 3.4.1975 vadeli iki adet bono verdiğini, bonoların vadelerinde ödenmediğini, yakın akrabalık nedeniyle, müvekkilerinin 3 yıl içinde takip yapmadıklarını belirterek alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bonoların hatır seneti olduğunu, şirket ile davacı Ahmet'in ilgisi bulunmadığını, o tarihlerde şirketin adi şirket olduğu halde bonoya kollektif şirket şeklinde yazıldığını, isteğin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.
Mahkemece; iddia, savunma ve ilgili belgelere göre, isteğin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bononun geçerli bulunduğu, hatır seneti savunmasının ispat edilemediği gerekçeleriyle, davacı Ahmet'in miras payı nazara alındığında, 14.999'ar liranın davacılar Sabri ve Mustafa için, 1.666 liranın da Ahmet için, davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılar, enişteleri olan davalıya (borç-kar aktine istinaden) 40.000 lira para verdiklerini ve karşılığında da emre muharrer senetler aldıklarını ve fakat senetleri vadelerinde takibe koymadıkları için TTK.nun 661. maddesine göre zamanaşımına uğradığını açıkça belirterek esas akti ilişkiye müsteniden 40.000 liranın tahsilini istemiş olmalarına göre, zamanaşımına uğramış ve sadece HUMK.nun 292. maddesinde öngörüldüğü şekilde beyyine başlangıcı olabilecek bir hale düşmüş olan senetler borçlu gözüken davalıya gösterilerek altlarındaki imzaların kendisine aidiyeti ikrar edilmesi halinde, yukarıda değinilen usul hükmüne göre beyyine başlangıcı sayılarak davacıların esas akti ilişkiyi (borç para verme) ispat edecek delilleri sorulmak ve delil ibraz edilmemesi halinde yemine dayandığı takdirde bu hakkı kullandırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, zaman aşımına uğramış emre muharrer senetlerin hukuki değerini kaybetmesi nedeniyle borç doğuran bir adi senet olarak kabulü ile tahsil kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz ödene iadesine 13.5.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.