 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1982/1719
K: 1982/2236
T: 11.05.1982
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Antalya üçüncü Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 14.5.1981 tarih ve 672-300 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili ile aralarındaki fide torbası alım satımına ilişkin sözleşmeye aykırı hareket ederek uyarılarına rağmen ve satılanın teslim mükellefiyetini yerine getirmemiş olduğu ve bu yüzden müvekkilinin kar mahrumiyetinden mütevellit 55.000 lira zararı bulunduğunu öne sürerek iş bu zararın davalıdan tazminen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında iddianın aksine söz konusu sözleşmeye davacının aykırı hareketle kendi edimini yerine getirmemesi sonucu sözleşmenin münfesih olmuş bulunduğunu bu bakımdan ademi teslim dolayısıyle müvekkilinden tazminat talep edemiyeceğini ve öte yandan istenen kar mahrumiyeti karşılığının da hayali olduğu gibi kendisiyle ilgisi bulunmayan satışlara dayandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine nazaran BK.nun 1982. maddesi hükümlerine uyan ve taraflarca uyulmadığı çekişmesiz olan söz konusu sözleşmeye göre tarafların edimlerini aynı zamanda yerine getirmeleri lazım geldiği ve bu bakımdan kendi (satış bedelini peşin ödeme) borcunu eda etmeyerek mütemerrit duruma düşen (alıcı) davacının, satılanı teslim mükellefiyetini yerine getirmeyen (satıcı) davalıdan tazminat istemesinin hukuken mümkün olmıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık menkül satımı ile ilgili BK.nun 182 ve müteakip maddeleri hükümleriyle TTK.nun 25. maddesi hükmünden kaynaklanmaktadır. Davacı alıcı ile davalı satıcı arasında düzenlenmiş olan 8.6.1977 tarihli alım-satım sözleşmesinin 4. maddesinde satış bedelinin peşin ödeneceği belirtildikten sonra 6. maddesinde aynen (her parti tesliminde mal bedeli çek veya nakden ödenecektir) denildiği gibi en son teslim tarihi olarak da 1.7.1977 tarihi ön görülmüş bulunmaktadır. Mukavelenin yukarıda değinilen hükümlerinin BK.nun 18. maddesine göre değerlendirilmesi halinde satıcı davacının parti parti satış konusu (delikli fide torbası)nı teslim etmesi ve her partinin teslimini mütakip de aynı anda o partiye ait bedelinin (nakden) veya (çek) karşılığında ödenmesi gerekir. Bu itibarla davalı satıcının engeç 1.7.1977 tarihine kadar 5.000 kilogram vasıfları yukarıda belirtilen torbayı davacıya teslim etme akdi yükümlüğü altında bulunduğunu ve tarihten sonra teslimde temerrüden düyeceğini kabulü gerekir. Mukavelede belirtilen teslim suresi karşısında ve BK.nun 101. maddesine göre davalı satıcı mütemerid hale gireceği gibi olayda davacı taraf ayrıca davalıya çektiği 11.7.1977 tarihli telgrafla ve TTK.nun 20/3.maddesi gereğince temerrüde düşürmüş ve buna rağmen de mal teslim edilmemiş olduğundan mahkemece işin esasına girilerek BK.nun 187 ve müteakip maddelerine göre hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru görülmeyerek kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve davacı yararına 5.000 lira duruşma vekillik ücreti tayini ile davalıdan tahsiline ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde ilgiliye iadesine 11.5.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.