 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1982/5659
K: 1982/5827
T: 20.12.1982
DAVA : Davacı, davalılardan Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanlığı işyerinde koruma bekçesi olarak 10.4.1966 tarihinden bu yana geçen hizmetlerin sigortalı hizmetlerden olduğunun tesbiti ile eksik bildirilen sürelere ait bildirge ve bordroların işveren tarafından davalı Kuruma verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davacının anılan işyerinde 10.4.1966 tarihinden bu yana geçen sigortalı hizmetlerin tesbitine karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı, 10.4.1966 tarihinden itibaren çiftçi mallarını kuruma bekçesi olarak çalıştığının ve bu süre zarafında sigortalı sayılması gerektiğinin tesbitini istemektedir. Davanın yasal dayanağını, 1992 sayılı Kanunla değişik SSK.nun 2/2. maddesi ile 1992 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi oluşturmaktadır. 2. madde "1941 tarihli 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanuna göre çalıştırılan koruma bekçileri bu Kanuna tabidir." hükmünü getirmiş, 1992 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi ise- "Bu Kanunun yayımı tarihinden önce sigortalı sayılan çiftçi mallarını koruma bekçilerinden primleri ödenmemiş olanların, 506 sayılı Kanuna göre tahukkuk ettirilecek prim borçlarının tamamı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ödendiği taktirde bu süreye ilişkin sigortalılık hakları saklıdır" -hükmüne yer vermiştir. Giderek, koruma bekçileri Kanunun kapsamına alınmış, kendilerine sigortalılık hakları tanınmıştır. Oysa, bagün Yargıtayımıza hakim olan düşünce bakımından bunların iş ilişkilerinin atama işlemine dayandığı sözgötürmez. Gerçekten "Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanuna göre, koruma bekçilerinin atanmalarını belirli koşullara bağlamıştır. Bu kişilerin atama işlemiyle çalıştırıldıkları SSK. nun 4. maddesinin son fıkrasında da ayrıca belirtilmiştir. Böylece sigortalı olma niteliğini kazanmak için hizmet akti koşulundan ayrık bir durum yaratılmış atama işlemine göre çalışanlardan bir kesimin bu Kanun anlamında sigortalı sayılmaları kabul edilmiştir.
11.5.1976 tarih ve 1992 sayılı Kanunla değişik 506 sayılı SSK.nun 2. maddesi gereğince Kanunun kapsamına alınan koruma bekçilerinin Kanunun yürürlük tarihinden önceki hizmet sürelerinin sigortalı hizmetlerden sayılabilmesi ve sigortalılık haklarından yararlanabilmeleri 1992 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde 506 sayılı Yasaya göre hesaplanan primlerin tamamının ödenmesi koşuluna bağlıdır. Başka bir anlatımla, hesaplanan primlerin tamamı bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde ödenmezse geçmiş hizmetlerin sigortalı hizmetler olarak değerlendirilmesi olanağı yoktur.
Mahkemenin 1992 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin gözönünde bulundurmaksızın hüküm vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.12.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.