 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1982/4410
K: 1982/5056
T: 16.11.1982
Davacı 25.12.1975 - 19.7.1977 tarihleri arasında sigortalı işçi olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karara tespit edildi :
Davanın temelde yasal dayanağı Sendikalar Yasasının 20. maddesinin 5. fıkrasıdır. İşyerinde Türkiye Yeni haberler Sendikasının temsilciliğini yapan sigortalının 25.12.1975 tarihinde işverence işine son verildiği davacının 274 sayılı kanunun 20. maddesine göre İl Hakem Kuruluna başvurması üzerine bu kurulda davacının haksız olarak işten çıkarıldığı saptanarak eski görevine iadesine karar verilmesine rağmen işverenin davacıyı işe almaması üzerine davacının iş mahkemesine dava açtığı dava sonunda belli edilen dönem için ücret ve eklerinin işverenden tahsiline karar aldığı diğer süreler içinde işverence ödeme yapıldığı olayda tartışmasızdır. Sendikalar Kanununun 20. maddesinin 5. fıkrasında "......Temsilcilik süresinin devamınca iş görülmemiş olsa bile ücret ve diğer bütün haklar işveren tarafından ödenir". denilmektedir. Anılan hüküm gereği bu yolda yapılan ödemelerin tazminat niteliğinde olmayıp ücret olduğu ve varsayımlı bir hizmet karşılığı bulunduğu hukuksal gerçeği ortadır. Öbür yandan davacının söz konusu sürelerde sigortalılık niteliğini sürdürdüğü eylemli çalışmalarının kendi iradesi dışında bir nedene dayandığı ve 506 sayılı kanunun 77. maddesi açısından bu ücretlerden sigorta primi kesildiği için sigortalının işverence çalıştırılmadığı fakat ücretinin ödendiği günler için kurum tarafından prim alınması zorunludur. O halde, primi ödenecek bu günlerin prim ödeme gün sayısında katılabileceğinin kabulü gerekir. bundan başka davalı işveren 22.9.1981 günlü yazısında, kurumun isteği doğrultusunda sigorta prim bildirgesi ve bordroların kuruma yatırıldığını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının saptanması için bildirge ve bordrolor ile makbuzlar dahi getirtilerek gerekli araştırma yapılmalı varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Belirtilen maddi ve hukuki esaslar nazara alınmadan yazılı şekilde ve eksi soruşturma ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine (...) 16.11.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.