 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1982/3409
K:1982/3744
T:16.09.1982
* ÖLÇÜMLEME
ÖZET : İşverene defter ve kayıtların ibrazı için seçenekli ve geçerli bir tebligat yapılmıştır. İşyerinin kapalı ve hatta satılık olduğunu saptayan Kurumun; ek önele karşın defter ve kayıtlarını ibraz etmeyen, bulunduğu yeri bildirme yen işveren bakımından başkaca bir işlem yapması, yeni bir tebligatla defter ve kayıtların ibrazname istemesi zorunlu değildir, ölçümleme hakkı doğar.
(506 s. SSK m. 79)
Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptalini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Ölçümlemeyle ilgili konu hakkında defter ve kayıtların ibrazı için seçenekli ve geçerli bir tebligatın işverene yapıldığı, 15 günlük süre içerisinde işveren tarafından Kuruma müracaatla ek süre talep olunduğu ve bunlardan ayrı olarak da seçenekli ve geçerli tebligattan evvel Kurum müfettişinin işyerine giderek inceleme yapmak istediğinde işyerini kapalı bulduğu ve giderek işyerinde "devren satılık" ilanının da mevcut olduğu konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi ek süreden sonra ve ölçümleme borcunun tebliğinden önce de işverenin Kuruma başvurarak defter ve kayıtlarının bulunduğu yeri bildirmediği hususu da uyuşmazlık konusu teşkil etmemektedir.
Bu durumda, işyerinin kapalı ve hatta satılık olduğunu saptayan Kurumun ek önergesine rağmen defter ve kayıtlarını ibraz etmeyen, bulunduğu yeri bildirmeyen işveren bakımından başkaca bir işlem yapmasına, özellikle yeni bir tebligatla defter ve kayıtlarının ibrazını istemesine yasal ve hukuksal bir zorunluluk olmadığı açıktır, ve bu sebeple de, ölçümleme hakkının doğduğu yönü ortadadır. Bu nedenlerle Mahkemece bu maddi ve hukuki olguları gözönünde tutulmaksızın ölçümleme hakkının doğmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.9.1982 gününde oybirliği ile karar verildi.