 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1982/3307
K:1982/4367
T:18.10.1982
ÖZET : Ölçümleme idari aşamada kesinleştikten sonra ölçümleme hakkının doğup doğmadığı tartışılamaz, ölçümlemenin iptaline karar verilemez.
(506 s. SSK m. 79)
Davacı, hatalı yapılan ölçümleme işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davacı, dava dilekçesinde yapılan ölçümlemeye itiraz ettiğini, Müdürlük Komisyon Kararı tebliğ edilmediği halde tebliğ edilmediği halde tebliğ edildiğinden bahisle prim itiraz komisyonuna başvurmak için yatırılması gereken % 10 teminatın alınmadığını, işlemlerin yanlış olduğunu ifade ile ölçümlemenin iptaline karar verilmesini istemiştir
Dosya kapsamından, Müdürlük Komisyon Kararının davacıya 5.8.1980 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde prim itiraz komisyonuna itiraz edilmediğinden kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı % 10 teminatın alınmadığını iddia etmiş ise de, bu konuda hiçtir kanıt getirememiş prim itiraz komisyonuna dilekçesini posta ile de göndermesi % 10 teminatı yatırması, almamaları halinde bu hususu kanıtlaması mümkün iken bu yolda işlem yapmamış bu nedenlerle iddianın kabulü mümkün görülmemiştir.
Ölçümleme idari aşamada kesinleştikten sonra ölçümleme hakkının doğup doğmadığı tartışılamayacağı gibi, ölçümlemenin iptaline karar verilemeyeceği de açıktır. Aksi takdirde 506 sayılı Yasanın 79. maddesinin 3. fıkrasındaki prosedürün anlamı kalmayacağı ortadadır.
Bu nedenlerle 506 sayılı Yasanın 79/3. maddesi çevresinde ölçümlemenin kesinleştiği artık ölçümleme hakkının doğup doğmadığı hususunun tartışılamayacağı ve ölçümlemenin iptaline karar verilemeyeceği düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.10.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.