 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/954
K: 1983/682
T: 15.06.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; SEYDİŞEHİR Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.11.1980 gün ve 1979/19-599 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.12.1980 gün ve 1980/11992-12084 sayılı ilamı: (... Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın tesciline ilişkindir. İddia davalı tarafından kabul edilmiş, keyfiyet bilirkişi ve şahitlerce doğrulanmıştır. İmar Kanunu taşınmaz iktisabına engel teşkil etmez. Bu itibarla bu yön gözönünde tutulmak, tahakkuk eden hal nazara alınıp deliller o dairede değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken mahkemece bundan zuhul ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, 6785 sayılı Kanununun 39. maddesine göre, taşınmazın ifrazı için, Belediye Encümeninin onayı gerektiğine göre, Usul ve Yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 15.6.1983 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı ile davalı özel kişi arasında yapılmış olan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu ve tarafları bağlıyacağı bu davada uyuşmazlık konusu değildir.
Öte yandan,6785 sayılı Yasanın 39.maddesi hükmünce somut olayda satışı vaadedilen yerin ifrazen davacı adına tesciline imkan olmadığı hususu da yine bu davada ihtilafsız bulunduğuna göre,yerel mahkemenin ifrazen tescil kararı vermemesi yasaya uygundur.
Ne var ki davalı Halime davacının neticei talebini kabul ettiğine göre,bu kabul içinde pay vermeye muvafakatı da olup olmadığının sorulması muvafakatı da olup olmadığının sorulması muvafakatı varsa payın tesciline karar verilmek suretiyle ihtilafın halli için hükmün bozulması oyundayım.