Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/950
K: 1984/274
T: 21.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 21.11.1980 gün ve 1975/158-375 sayılı kararın incelenmesi davalı ağa tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 16.3.1981 gün ve 1981/1985-1977 sayılı ilamı ile; (..Yeni bir dava niteliğinde olan 25.6.1975 günlü dilekçe kapsamına sadık kalınarak düzeltme isteği yönünde inceleme yapılması gerekli iken bunun dışına çıkılarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı Ağa.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü.
KARAR : Davacılar, (..maliki bulundukları taşınmaza ait, 13.5.1963 tarih ve 8 numaralı tapu kaydındaki sınırların ve yüzölçümünün yanlış olduğunu..) ileri sürerek, taşınmazın "sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesini" istemişlerdir.
Davalılardan Ağa, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; bu karar, davalının temyizi üzerine, Özel Dairenin metni yukarıya aynen alınan ilamıyla bozulmuştur. Ancak, mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Bilindiği üzere, taşınmaz mal mülkiyetiyle ilgili uyuşmazlıklarda, mülkiyet hakkını kanıtlayan belgelerin kapsamının ne şekilde belirleneceği MK.nun 645 ve özellikle 766 sayılı Tapulama Kanunun 42. maddesinde açıklanmıştır.
Gerçekten, MK.nun 645. maddesi hükmüne göre, "Gayrimenkulün sınırı palan ve arz üzerine konulan işaretler ile tayin olunur. Plandaki sınır ile arz üzerindeki sınır birbirini tutmazsa asıl olan plandaki sınırdır." 766 sayılı Tapulama Kanunun genel nitelikteki 42. maddesi de, "..Kayıt ve belgeler haritaya dayanmakta ise yerine uygulama kabil olduğu takdirde haritaya itibar olunur.." hükmünü getirmiştir. Bu hüküm, anılan yasanın 97. maddesindeki gönderme nedeniyle, genel hükümler uyarınca açılmış ve açılacak davalarda da uygulanır. Görülüyor ki, MK.nun 645 ve Tapulama Kanununun 42. maddesi hükmünün getirdiği ilke uyarınca bir tapunun kapsamı, her şeyden önce dayanağı olan harita veya krokiye göre belli edilir. Taşınmazı, haritası ya da ebatlı krokisi olmadığı veya bunların uygulanma olanağı bulunmadığı takdirde ise kural olarak arz üzerindeki değer verilmek suretiyle kayıt kapsamının belirlenmesi gerekir. Konu ile ilgili ilkeye kısaca değindikten sonra, bu ilkenin ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince:
Temyiz incelemesine konu olan bu davada, davacıların dayandıkları 29.11.1961 tarih ve 1 numaralı (ifrazen 13.5.1963 tarih ve 8 numaralı) tapu kaydı, Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.11.1961 gün ve 72-254 sayılı tescil hükmü ile oluşturulmuştur. Tescil davasına ait dosyada, tapu kaydının dayanağı olmak niteliğini taşıyan ebatlı bir kroki de mevcuttur. Bu durumda, az yukarıda açıklanan ilke uyarınca, tapunun kapsamına giren taşınmazın yüzölçümünün belirlenmesinde "sınırlara" değil, "krokiye" değer verilmesi gerekir. (MK. 645 ve TK. 42). Çünkü, kroki nereye ait ise, tescil hükmü de o yer için alınmış demektir. Hal böyle olunca da, kapsamı, uygulama olanağı bulunan ebatlı bir kroki ile belirlenmiş olan dava konusu taşınmaza ait tapunun miktarının artırılması söz konusu olamaz. Bir başka anlatımla, davada dayanılan tapunun, kapsamını gösteren ve onun dayanağını teşkil eden geçerli ve ebadlı bir krokisi mevcut bulunduğundan, tapudaki sınırların değiştirilmesi ve kaydın yüzölçümünün artırılması" isteğine ilişkin böyle bir davanın dinlenmesine olanak yoktur.
O halde, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekirken, aksine görüş ve düşüncelerle davanın kabulüne ilişkin eski kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Ağa'nın temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.3.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini