Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/943
K: 1984/342
T: 28.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın reddine, karşılık davanın kabulüne dair verilen 14.6.1979 gün ve 1978/176 - 158 sayılı kararın incelenmesi davacı ve karşılıklı davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 8.10.1979 gün ve 1979/8234 - 9455 sayılı ilamıyla; (.... Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. 23.5.1979 tarihli keşifte dinlenen bilirkişiler taşınmaz içerisinde davacının murisinden intikal suretiyle öteden beri sürülüp ekilen bir kısım yer olduğunu, son zamanlarda bunun genişletildiğini haber vermişlerdir. Bu durumda, var ise tarıma elverişli eski tarlanın tesbit olunması ve terk iradesinin varlığı belirlenmedikçe muayyen zamanlarda ırmağın taşması nedeniyle su altında kalmanın iktisaba engel teşkil etmeyeceğinin düşünülmesi gerekir. Bu itibarla, davacıya usulü dairesinde tescil davası açmak üzere mehil ve imkan verilmek bu yönde dava açıldığı takdirde kanunda öngörülen hususlar yerine getirilerek tevhidi cihetine gidilmek, iddia ve savunma dairesinde araştırma ve inceleme yapılmak, ziraatçı mütehassıs bilirkişi mütalaasına başvurulmak ve deliller beraberce takdir olunup sonucuna göre bir karar verilmek gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyzi eden : Davacı ve karşılık davalı vekili.
Hukuk Genel Kurul'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:
Davacı dava dilekçesinde, (.... davalıların, babasından kendisine intikal eden ve zilyetliği altında bulunan tapusuz taşınmazına el attıklarını; davalı köy muhtarının, 5917 sayılı Yasa uyarınca kaymakamlığa başvurup, men kararı aldığına....) ileri sürerek, davalı Hazine ile köy tüzel kişiliğinin elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; davalı Hazine, ayrı bir dava açarak, (... dava konusu taşınmazın, zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadığını; kısmen mer'a, kısmen dereyatağı olduğunu....) ileri sürmüş ve davacının elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, iki davayı birleştirmiş ve sonuçta; (... taşınmazın, dere yatağı niteliğinde olup, zilyetlikle kazanılamayacağı...) gerekçesiyle, davacının açtığı davanın reddine; Hazine'nin davasının kabulü ile, davacının elatmasının önlenmesine karar vermiştir. Bu karar, davacının temyiz üzerine, özel dairenin metni yukarıya aynen alınan ilamıyla bozulmuş; ancak, mahkeme eski kararında direnmiştir.
Görülüyor ki, mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık, davacıya ayrıca tescil davası açmak üzere mehil verilmesi ve açılacak davanın bu dava ile birleştirilmesi gerekip gerekmediği mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli bulunup bulunmadığı yönlerinde toplanmaktadır.
Genel kurulda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler; (... Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların asıl sahibinin devlet olduğunu, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı bulunmadığını; MK'nun 633. maddesi hükmünce taşınmazın mülkiyetini iktisap için kural olarak tapu siciline kaydı gerektiğini; bu itibarla, taşınmaz tapuya kaydedilmediği sürece Hazine'nin elatmasının önlenmesine karar verilmeyeceğini; kaldı ki, tescil davası açılmadan alınacak men'i müdahale ilamının Hazine yönünden kesin hüküm oluşturacağını ve daha sonra açılacak tescil davasında bu ilamın bir belge niteliğinde görülüp (Tap. K. 33), 1617 sayılı Yasa ile getirilen miktara ilişkin sınırlayıcı hükümlerin uygulanma olanağını ortadan kaldıracağını; bu bakımdan tescil davası açması için davacıya mehil verilmesi gerektiğini...) ileri sürmüşlerdir. Ancak, kurulun çoğunluğu bu görüşe katılmamıştır. Şöyle ki;
HUMK'nun 79. maddesi gereğince, "Kanunen sarahat olmadıkça hiç kimse kendi lehine olan davayı ikameye veya hakkını talebe icbar olunamaz." bu nedenle, davacıyı tescil davası açmaya zorlamak, usulün anılan 79. maddesinde yer alan ilkeye aykırı düşecektir.
Öte yandan, dava konusu taşınmaz üzerinde, davacı yararına, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için, ayrıca bir tescil davası açılmasına gerek yoktur. Çünkü, anılan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, görülmekte olan bu dava sırasında da araştırılması ve incelenmesi mümkündür ve gereklidir. Bu görüş, hem dava ekonomisine ve hem de Anayasa'nın 141/4. maddesinde deyimini bulan" davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevi"dir şeklindeki kurala da uygun düşer.
İşte, bütün bu nedenlerle, davacının ayrıca bir tescil davası açmasına gerek bulunmadığına ilişkin direnme kararı doğrudur. Ne var ki, mahkeme, bu davada, MK'nun 639/1 ile 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 97. maddesi hükmü gereğince, (bu kanunun uygulama alanı dışında kalan tüm taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıklarda da uygulanması öngörülen) aynı yasanın, 1617 sayılı Yasa ile değiştirilmiş bulunan 33. maddesi hükümleri doğrultusunda bir araştırma ve inceleme yapmış değildir. Oysa uyuşmazlık çözümlenirken, anılan Yasa hükümleri gözetilerek, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönleri üzerinde durulmak gerekirdi.
O halde, mahkemece, bilirkişi ve tanıklar çağrılıp, taşınmazın başında yeniden dinlenmeli, nizalı taşınmaza ilk kez kim tarafından, hangi günde el konulduğu ve taşınmazın o tarihteki durumu kendilerine açıklattırılmalı, zilyetliğin kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, zilyetliğin taşınmazın ekonomik amacına uygun biçimde sürdürülmüş olup olmadığı yönleri sorulup, olaylara dayalı bilgi alınmalıdır.
Ayrıca, dava tarihi nazara alınarak, 1617 sayılı Yasa'nın getirdiği sınırlamalar bakımından da inceleme ve araştırma yapılmalı ve zilyetlik yoluyla kazanma koşulları üzerinde durulmalı; davacının dayandığı (dosyada mevcut olan) vergi kaydı, yapılacak keşif sırasında mahalline uygulanmalı ve özel daire bozma ilamında değinilen hususlar (tescil davası açılması yönü hariç) yerine getirilmelidir.
Yerel mahkemenin, yukarıda açıklanan şekil ve kapsamda bir araştırma ve incelemeyi içermeyen, eksik ve yetersiz incelemeye dayalı eski hükmünde direnmesi, anılan nedenlerle usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı ve karşılık davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.3.1984 günü yapılan birinci görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığı için, 28.3.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini