 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/7-335
K: 1984/9
T: 18.01.1984
ÖZET: Taşınmazın gerçekten orman yada orman toprağı olup olmadığı, doğrudan doğruya uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapmak ve çevre araziyi de birlikte gözlemlemek suretiyle belirlenmelidir.
(6831 s. OK. m. 1)
Taraflar arasındaki "tapulama tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Serik Tapulama Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 8.2.1980 gün ve 208- 10 sayılı kararın incelenmesi davalı idare temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 13.6.1980 gün ve 5636 7064 sayılı ilamıyla; (...Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Uyuşmazlık, nizalı par. selin orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde toplanmıştır. Orman Bakanlığı'nın gerekçeli mütalaasında, nizalı parselin içerisinde dağınık halde 10-60 yaşlarında kızılçam ağaçları bulunduğu ve ormana bitişik olduğu belirtilmek suretiyle orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Uzman bilirkişi ise, nizalı parsel içerisinde üç adet 80- 100 yaşlarında kızılçam ahlat, kısmen zeytin ağacı bulunduğunu, bu niteliği itibarıyla, orman sayılan yerlerden olmadığını açıklamıştır. Eylemli durumda Orman Bakanlığı, mütalaasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve gerçekten nizalı parselin içerisinde Orman Bakanlığı'nın mütalasında belirtildiği nitelikte orman escarı bulunup bulunmadığı yönü mahkemece gözlem yapılarak tutanağa yazılmadığı gibi, nizalı parselin öncesinin orman olup olmadığı, ormandan açılmak suretiyle tarla haline getirilip getirilmediği yönleri araştırılmamış ve orman toprağının kayden ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceği yönü gözetilmemiştir. 0 halde, bu durumda sağlam bir sonuca ulaşabilmek için yerinde yeniden keşif yapılmalı, eylemli durumda nizalı parselin içerisinde Bakanlık mütalaasında belirtildiği gibi orman escarı bulunup bulunmadığı gözlem yapılmak suretiyle tesbit edilmeli ve yapılan gözlemin sonuçları keşif tutanağına yazılmalı, ondan sonra getirtilecek komşu parsel kayıtlarında nizalı parsel yönünden ne şekilde sınır gösterildiği incelenmeli, nizalı parselin öncesinin orman olduğu ve ormandan açıldığı sonucuna varılır ise, orman toprağının kayden de olsa iktisap edilemeyeceği düşünülmeli ve deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yetersiz araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : davalı Orman İdaresi temsilcisi.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
1 Ocak 1984 gününde yürürlüğe konulan 6831 sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına ilişkin bulunan 2896 sayılı Kanunla orman tarifi değiştirilmiş ve aynı Kanunun 61. maddesiyle Orman Kanununun geçici 1. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu Kanun kamu düzeni ile ilgili olduğu için geriye doğru yürür. Bu durumda mahkemece, taşınmazın gerçekten orman ya da orman toprağı olup olmadığı, doğrudan doğruya uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapmak ve çevre araziyi de birlikte gözlemlemek suretiyle belirlenmelidir. Olayda, tapulama sırasında düzenlenen krokisinde taşınmazın sınırında ormanın varlığına işaret olunmuştur. Tapulamanın yapıldığı günden keşfin yapıldığı güne kadar geçen süre içerisinde parselin içinde ve sınırındaki orman örtüsünün yok edilmesi mümkündür. Her ne kadar, az yukarıda değinilmiş olduğu gibi, Orman Kanununun geçici birinci maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; davanın tarafı olan Orman İdaresinin dayandığı ve dosyaya girmiş olan Bakanlık mütalaasının da delillerin değerlendirilmesi sırasında göz ardı edilmemesi gerekir. Oysa, taşınmazın orman olmadığım bildiren uzman bilirkişi raporu bu bulgu ve olguya aykırı düşmüştür. 0 halde, mahkemece yeniden araştırma ve inceleme yapılarak taşınmazın orman ya da orman toprağı sayılan yer olup olmadığı saptanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Öyle ise, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 18.1.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.