Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/644
K: 1983/1408
T: 28.12.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın yetki yönünden reddine dair verilen 16.5.1980 gün ve 1980/126-1980/217 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 10.11..1980 gün ve 5408-5507 sayılı ilamıyla: (Bir davanın esas niteliği davacının diğer taraftan istediği şeye göre belli olur. Burada davacının diğer taraftan istediği şey tazminattır. Davacının kendisine ait olan taşınmaz malın davalı adına tescil isteği diğer tarafa karşı ileri sürülmüş bir istek sayılmaz. Zira bu istek davalı yararına bir istektir. Başka bir anlatımla davaya konu olan taşınmazın davalı lehine terkinine karar verilmesi de sonuca etkili değildir. Davaya aynı nitelik kazandırmaz.
Bu davanın kaynağını teşkil eden 16.5.1956 tarih ve 6 nolu İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, malik taşınmazın mülkiyetinin kamu tüzel kişiliğine devri karşılığı bedelinin tahsilini isteyebilir. İdarenin el koyma eylemi yasadan kaynaklanmadığı için bir haksız eylemdir. Malikin isteği ise, haksız eylem sonucu verilen zararın giderilmesine ilişkindir.
Bundan çıkan sonuç ise, HUMK.nun 13. maddesinde açıklanan ve bir taşınmazın üzerindeki aynı hakka ilişkin uyuşmazlık, kamulaştırmasız elatma davalarında yoktur.
Bu nedenle davaya bakılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın yetki yönünden reddi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Her dava (hakkında kesin bir yetki hükmü bulunmadıkça) açıldığı günde davalının Medeni Kanun gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür (HUMK. m. 9/1).
Temyiz incelemesine konu olan bu dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteğinden ibarettir. Bu itibarla taşınmaz malın aynına, yani taşınmaz mal üzerindeki bir aynı hakka ilişkin bulunmayan böyle bir davada,HUMK.nun 13. maddesindeki kesin yetki kuralına dayanılamaz.
Gerçekten, bir davanın niteliği, ileri sürülen isteğe göre belli olur. Bu davada, davacının davalıdan istediği şey tazminattır. Hükmedilecek bu tazminata karşılık kamulaştırılmaksızın el konulan taşınmazın davalı idare adına devir ve tesciline karar verilmiş olması, davalı yararınadır ve davanın bu niteliğini değiştirmez. Nitekim davacının bir talebi olmasa dahi mahkemenin taşınmazın idare adına tesciline karar vermek zorunluğu tazminat hukukunun gereği ve bu görüşün en belirgin bir kanıtıdır.
Görülüyor ki, dava nitelikçe bir tazminat davası olup, HUMK.nun 13. maddesi hükmüne tabi değildir. Nitekim bu görüş, HGK. nun 5.6.1963 gün ve 4/38 esas, 60 karar sayılı ilamında açıkça vurgulanmıştır.
Öte yandan, Usulün 21. maddesi hükmünce, haksız eylemden doğan tazminat davaları haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinde de görülebilir. Ancak, anılan madde de öngörülen yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olmadığı gibi, kesin bir yetki kuralı da değildir. Hal böyle olunca haksız eylemden kaynaklanan bu davanın davalının ikametgahı mahkemesinde dahi görülmesine yasal bir engel yoktur.
O halde; usulün 9. maddesi hükmünce, davalının ikametgahında açılmış olan bu davanın görülmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.12.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini