 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1981/5-82
K:1982/129
T:19.02.1982
* ÖZET::Kamulaştırılan mala değer biçilmesinde örneklerin kamulaştırma gününden önceki alım satım değerleri esas tutulmalıdır.
İstenen faiz tazminat faizi niteliğinde olmakla taşınmaz mala idarece el konulduğu tarihten başlayarak faize hükmedilmelidir.
(6830 s. İstimlak K m. 11)
Taraflar arasındaki " kamulaştırma bedelinin arttırılması " davasından dolayı yapılan yargıda ama sonunda; (Ankara 7. As iye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12. 1979 gün ve 166-830 sayılı kararın incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi' nin 3.6.1980 gün ve 3295-4506 sayılı ilamiyle; (...1- 6830 sayılı İstimlak Kanununun 11/6. maddesi gereğince taşınmaz mala değer biçilmesinde, emsalinin kamulaştırma tarihinden önceki alım satım rayiçlerinin esas tutulması gerekir. 1. ve ikinci bilirkişi raporunda bir kısım emsalin taşınmazla mevki, mesafe ve nitelik farkları bulunduğu ileri sürülerek kabul edilmemesi, son raporda ise, 1.12.1977 olan kamulaştırma tarihinin 27.12.1977 olarak kabulü sonucu kamulaştırma tarihinden sonra satılan 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmaz malların emsal olarak incelenmesi,
2 - İstenilen faiz tazminat faizi niteliğinde olduğundan idarece taşınmaz mala fiilen el konulduğu tarihten itibaren faize hükmolunabilir. İdarenin 5.6.1978 tarihli karşılık yazısında taşınmaza henüz el konulmadığı bildirilmiş ve el konulduğu başka suretle de tespit edilmemiş olduğu halde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekte yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Duruşmalı temyiz eden: davalı Bayındırlık Bakanlığı'na izafeten Hazine vekili.
1 - 6830 sayılı İstimlak Kanununun 11/6. maddesine göre, kamulaştırılan mala değer biçilmesinde emsalinin kamulaştırma gününden önceki alım satım değerlerinin esas tutulması gerekir. Dosyadaki belgelerden, davaya konu olan taşınmazın 1.12.1977 gününde kamulaştırıldığı anlaşılmaktadır. Özel daire bozma kararında da işaret edildiği üzere, bilirkişilerce kamulaştırma gününün yanlış belirtilmesi ve özellikle karara dayanarak yapılan son bilirkişi raporunda, kıymet takdir komisyonunun rapor tarihi olan 27.12. 1977 gününün kamulaştırma tarihi olarak kabulü ile, bu yanlış kabul tarzı esas alınmak suretiyle inceleme yapılmış olması yasa hükmüne aykırıdır.
2 - Faiz sorununa gelince; istenilen faiz tazminat faizi niteliğinde olduğundan, taşınmaz mala idarece el konulduğu, yani mal sahibinin intifadan fiilen men edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. davalı idare 5.6.1978 günlü karşılık yazısında taşınmaza henüz el konulmadığını bildirdiği ve bu konuda mahkemece başkaca araştırma ve inceleme yapılmadığı halde, dava gününden itibaren faize hükmolunmasında isabet bulunmamaktadır. Öyle ise, idarenin bu karşılık yazısına karşı davacı taraftan diyeceğinin sorulması ve bu bildirim itiraza uğradığı takdirde gerekli inceleme yapılarak, davalı idarenin davacının taşınmazdan intifasını engelleyici bir eylemi bulunup bulunmadığı, varsa başlangıç gününün saptanması ve dava dilekçesinde dava gününden itibaren faiz isteminde bulunulduğu da gözönünde tutulmak ve eksik ise harcı da ikmal ettirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yolda inceleme yapılmadan, dava gününden itibaren faiz yürütülmesi yukarıda da işaret olunduğu üzere usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesinde isabet görülmediğinden direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), davalı Hazine lehine takdir olunan 1400 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 19.2.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.