 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/562
K: 1983/156
T: 23.03.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "vekalet ücreti alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8. Hukuk mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.9.1980 gün ve 1980/331-437 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 9.2.1981 gün ve 1980/13213-1190 sayılı ilamı : (... Dava avukatlık ücretinin ödetilmesi isteğidir. Davacı avukat davalı iş sahibinin davacı bulunduğu bir davada onu temsil etmektedir. O davanın görülmesi devam etmekte olup taraflar arasında vekalet ücreti konularında yazılı bir sözleşme yapılmamıştır. Davalı iş sahibi henüz davacı avukatı azletmemiş olup, üzerine aldığı işi yapmağa devam ederken davacı avukat avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hak kazandığı ücretten peşin aldığını indirdikten sonra geri kalanının tahsili için bu davayı açmıştır. Kural olarak bir alacağın ödetilmesini istemek ancak onun muaccel hale gelmesinden sonra mümkün olabilir. O halde üzerinde öncelikle durulacak sorun davayı konu edilmiş olan avukatlık ücretinin muaccel olup olmadığındadır. HUMK.nun 62. maddesi hükmüne göre vekalet, hükmün kesinleşmesine kadar davanın takibi için gereken bütün muameleleri ifaya ve hükmün icrasına mezuniyeti kapsar.Bu kural avukatlık kanununun 171. maddesinde de benimsenmiştir. Gerçekten bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre avukat üzerine aldığı işi kanun hükümleri ve yazılı sözleşme şartlarına göre sonuca kadar takip etmekle yükümlüdür. Davacı avukatın kovuşturduğu davada mahkemece iş sahibi olan davalı lehine bir karar verilmişse de Yargıtay'ca kararın esasına yöneltilen temyiz itirazları yersiz görülmekle beraber başka bir mahkemede görülmekte bulunan diğer bir davaya ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmasından ötürü bozulmuştur. O halde avukatın üzerine almış oluduğu iş henüz sonuçlanmamış olup mahkemce bozmaya uyulup uyulmayacağına göre yeniden karar verilerek ve bu kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekecek ve ancak kesin hüküm elde edilince talep olunan ücrete hak kazanılacaktır. Bu nedenle davaya konu edilen avukatlık ücretinin henüz muaccel bir hale geldiği gözetilerek davanın reddine karar verilmek gerekirken kabul edilmiş olması yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Dosyadak kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki kanıtlara gösterilen gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA 23.3.1983 gününde yapılan görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından oyçokluğuyla karar verildi.