 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/397
K: 1981/304
T: 22.04.1981
DAVA : 5.5.1979 tarihinden geçerli olmak üzere, yakıt giderlerindeki artış da dikkate alınarak, 8132 lira olarak saptanmış olan kira parasının 5.5.1980'den itibaren 15.000 lira olarak tespitinin istenilmesinden dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce aylık kiranın 12.266 lira olarak tespitine dair verilen 31.12.1980 gün ve 352-7400 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 26.1.1981 gün ve 365-463 sayılı ilamiyle, "... Geçen bir kira yılında toptan eşya fiyat endeksinde meydana gelen artışın % 60'ı geçmesi, o yıl büyük boyutlara ulaşan ekonomik kriz ve fiyat artışlarını gösterir.
Böyle yıllarda büyük çoğunluğu kira ile oturan dar gelirlilerin yaşam şartları daha da kötüleşmiş demektir. Bu kesimin gelirlerindeki artış, hızlı seyreden enflasyonun etkisi ile, artan fiyatların çok gerisinde kaldığı halde, kiralanan taşınmaz malın değerindeki hızlandığından mal sahiplerini de aynı ölçüde etkilediği söylenemez.
Hızlı enflasyonun etkisi ile, kira paralarının ödenmeyecek miktarlara yükselmesi de kiraya verenlere bir yarar sağlamayacaktır. Bu nedenlerle toptan eşya fiyat endeksinde meydana gelen artışın bir kira yılında % 60'ı geçtiği hallerde, bunun kira parasına yansıyan bölümünün % 30 ile sınırlandırılması zorunlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu yöndeki uygulama, toptan eşya fiyat endeksindeki yüksek artışlarda görülen aylık dalgalanmaları önleyeceği gibi eşit uygulama da sağlayacaktır.
Bu esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Yüksek düzeyde enflasyonun süregeldiği ekonomik ortamda, yeni dönem kira parasının saptanmasına esas olacak olağan rayicin oluşması mümkün bulunmamaktadır.
Olağan rayici belirtecek emsal yerlere ait kira paralarındaki tutarsızlık da öncelikle bundan kaynaklanmaktadır.
Bu durumda yeni dönem kira paralarını 18.11.1964 tarihli 942/2 esas ve 964/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi ekonomik esaslara saptamak gerekmektedir.
Konut ve işyeri kiralayanların milyonların üzerinde bulunuşu, kira parasının saptanmasında, objektif esaslara dayalı eşit uygulama sağlayan ve kendiliğinden işlerliği olan, bir yöntemin benimsenmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu da ancak, Ticaret Bakanlığı'nca düzenlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artışın, her kira yılına yansıyan bölümü kadar, bir önceki kira yılında ödenen, yakıt hariç, çıplak kira parasının artırılması ile mümkün olabilmiş ve bu uygulama biçimi Yargıtay'ın kökleşen içtihatları ile saptanmıştır.
Toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranının, her kira yılı başlangıcında yüksek düzeylerde artma eğilimi göstermesi bu artışın kira parasına yansıyan bölümünün açık seçik ve dikkatlice belirlenmesi sorununu ortaya çıkarmıştır.
Bu yansıma oranının saptanmasında, büyük çoğunluğu kira ile oturan dar gelirli memur, işçi, esnaf ve iş yerlerinde tek çalışan kimseleri yaşam şartlarının fiyat artışları nedeniyle daha da kötüleşmesi bunların gelirlerinde gerçekleşebilen yıllık artışların dikkate alınmasını zorunlu kılmıştır.
Nisbi payı yüksek olan kiranın, hane halkı tüketimi içinde önemli bir yer tutarak, hane halkı gelirine ağır bir yük olduğu gibi aileler arasında gelir tüketimi ve tasarruf farklılaşmasını da önemli ölçüde artıran bir unsur olarak belirlemektedir. Yüksek gelir gruplarında gelirin % 25'inden fazlası kiraya ayrılmazken geliri az olan hane halkının % 37'si gelirlerinin % 25'inden fazlasını kiraya ayırmaktadır.(4. Beş Yıllık Kalkınma Planı S. 474).
Bu kesim, gelirlerini günün ekonomik koşullarına uyarak artırmak imkanına sahip bulunmamaktadır. Gelirleri buna yetmediği takdirde ise, kira paralarını ödeyememeleri nedeni ile tahliyeleri büyük sosyal problemler ortaya çıkarabileceği gibi kiralayanların kira paralarını düzenli almaları olanağını da ortadan kaldırır.
Bu nedenlerle, kirada oturanların büyük bir kısmını, oluşturan, dar gelirlilerin gelirlerindeki yıllık artışlarla, bağlantılı bir yansıma oranı saptanması görüşü isabetli görülmüş ve toptan eşya fiyat endeksinde her kira yılında oluşan artışların, % 60'ı geçmesi halinde bunun yakıt hariç çıplak kira parasına en çok yansıyan bölümünün % 30 ile sınırlanması toplumun sosyal ve ekonomik gereksinmelerine uygun kabul edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen bu ilkelere dayalı özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK. nın 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.4.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.