 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/387
K: 1983/1350
T: 21.12.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "teminat mektubunun nakte tahvili ve alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ANKARA Asliye 6. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.4.1980 gün ve 1979/496 E. 1980/152 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 7.10.1980 gün ve 1980/3774-4649 sayılı ilamı:
(...Davacı ofis bir kamu iktisadi teşebbüsü ve dolayısiyle tacir bulunduğundan, TTK.nun hükümlerine göre faizin % 10 olarak hükmedilmesi gerekirken % 5 olarak faiz takdiri isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, 1.762.500 liralık avans ve kesin teminat mektuplarının, davalının ihtiyati tedbir kararı almak suretiyle geç paraya çevrilmesinden doğan zararın tazmini isteminden ibarettir. Bu arada davacı, davalının ihtiyati tedbir kararından doğacak zararları karşılamak için mahkemeye tevdi ettiği 299.970 liralık teminat mektuplarının da paraya çevrilmesine ve kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı, zararın ticari temerrüt faizi üzerinden, yani % 10 temerrüt faizi üzerinden hesaplanmasını talep etmiş ise de; bilirkişiler 25.11.1975 günlü raporlarında, davacı D.M.O.'nin tacir olmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte bulunmadığını bildirerek, davacının doğan zararının BK.nun 103. maddesindeki % 5 faiz üzerinden hesaplanması gerektiğini kabul ile bu oranda faiz karşılığı zararın 568.104.48 lira olduğunu saptamışlardır. Davacı vekili, 26.1.1976 günlü dilekçesiyle ve davacının tacir olduğundan bahisle zararın % 10 faiz üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle işbu bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Mahkeme, bilirkişi raporundaki esası benimseyerek % 5 üzerinden hesaplanan 568.104.48 liranın % 5 faizle davalıdan tahsiline, fazla tazminat isteminin ve esas davanın reddine karar vermiştir.
Özel Daire, 18.5.1978 günlü bozma kararıyla davacı Devlet Malzeme Ofisinin tacir olduğundan bahisle TTK.nun 9/son maddesi hükmüne göre davacı zararının % 10 faiz üzçerinden hesap edilmesi gerektiğini ifade etmiş, mahkeme de bu bozma kararına uymuştur. Ancak, bozma kararına yanlış anlam vererek mahkemece takdir edilen % 5 faizi, % 10'a çıkararak ilk karar gibi hüküm kurmuştur. Özel Daire işbu mahkeme kararını da, esas müddeabinin % 10 faiz üzerinden hesaplanması gerektiğini ifade eden bir gerekçe ile bozmuştur.
Mahkeme, bozma nedeninin müddeabihine mahkemece takdir edilen faize ilişkin olduğu kanaatiyle ve ilk bozma ilamında sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olmakla, davacının zararının % 10 faiz üzerinden hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının da bu suretle reddedilmiş olduğu ve mahkemece de bozmaya uyulmakla bu hususun kesinleşmiş bulunduğu kanaati ile kararında direnmiştir. Oysa Yargıtayın bozma kararındaki (davacının sair temyiz itirazlarının reddine) ilişkin karar bölümü faize değil, 299.910 liralık teminat mektuplarının paraya çevrilmesi ve kendilerine direnmesi isteminin reddine ait hüküm bölümüne ilişkindir. Bozmanın esası, zararın % 5 değil, % 10 faiz oranı üzerinden hesaplanması gerektiği noktasına ilişkin bulunduğuna göre, bu hususa yönelik temyiz itirazlarının reddedilmiş olması söz konusu edilemez.
O halde, Özel Dairenin 1.762.500 liralık teminat mektuplarının geç paraya çevrilmesinden doğan zararın % 10 faiz oranı üzerinden hesaplanması gerektiğine işaret eden kararına uyulmak gerekirken, Özel Daire ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararının ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.12.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.