 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/266
K: 1983/1212
T: 25.11.1983
DAVA : Taraflar arasındaki "yargılamanın iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 7.12.1978 gün ve 1977/611 - 1978/771 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 9.4.1979 gün ve 1979/4756-4629 sayılı ilamıyla; (... Yargılamanın iadesini, isteyenin, önce Vakıflar İdaresi tarafından açılan davanın kabulüne ilişkin karara karşı temyiz yoluna başvurduğu, 18.3.1977 tarihli temyiz dilekçesine iadei muhakemeye dayanak yaptığı belgeleri eklediği halde muhakemenin iadesini 14.9.1977 gününde istemiştir. Bu suretle belgelerin ele geçirildiği tarihle iadei muhakeme isteği arasında üç aydan çok zaman geçtiğine göre, Usulün 447. maddesinde yazılı sürenin dolmuş bulunmasından ötürü davanın reddi gerekli iken, yazılı şekilde karar verilmesi yolsuzdur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, yargılama sırasında elde edemediğinden dolayı kullanmadığı bir belgeyi, hükmün verilmesinden sonra ele geçirdiğinden bahisle, Usulün 445/1. bendine dayanarak yargılamanın iadesi yenilenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, Usulün 447. maddesinde öngörülen üç aylık sürenin geçirilmiş olduğunu savunarak isteğin reddini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin süresi içinde ileri sürüldüğünü kabul etmiş ve işin esasını incelemiştir. Ancak Özel Daire, (... sürenin geçmiş olması nedeniyle isteğin reddine karar verilmesi gerektiği...) gerekçesiyle, hükmü bozmuş; yerel mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Görülüyor ki, mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, Usulün 445/1. maddesi hükmünden kaynaklanan yargılamanın iadesi isteğinin süresi içinde ileri sürülüp sürülmediği yönünden toplanmaktadır.
Bu davada, yargılamanın iadesi isteği; Usulün 445/1. maddesi hükmüne dayandığına göre, aynı Yasanın 447. maddesi hükmünce yeni belgenin (vesaikin) elde edildiği günden itibaren üç ay içinde yargılamanın iadesi istenmelidir.
Ancak yeni belge, hüküm henüz kesinleşmeden önce ele geçirilmiş ise, hüküm kesinleşmedikçe yargılamanın iadesi yoluna başvurulamayacağından, bu halde, üç aylık sürenin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlaması gerekir. Çünkü yargılamanın iadesinin önkoşulu aleyhine yargılamanın iadesi istenecek hükmün kesinleşmiş olmasıdır (HGK., 26.9.1970 gün, 367 E. 461 K.), (Baki Kuru - Hukuk Muhakemeleri Usulü - 1979, sahife 822, dipnot 26), (S.S. Ansay - Hukuk Yargılama Usulleri - Sahife 379), (Necip Bilge - Usul - Sahife 626), (R. Arslan - Medeni Usul Hukukunda yargılamanın yenilenmesi 1977 - Sahife 145 ve devamı).
Olayımızda, yargılamanın iadesi istenen hükme ait Yargıtay onama ilamı, davacıya 13.7.1977 davalıya da 19.7.1977 günü tebliğ edilmiştir. Karar düzeltme süresi, adli tatil nedeniyle HUMK.nun 177. maddesi uyarınca tatilin bittiği günden itibaren yedi gün uzatılmış olduğundan ve karar düzeltme yolunda da gidilmediğinden hüküm, 12.9.1977 günü kesinleşmiştir. Davacı da yargılamanın iadesini, 14.9.1977 tarihinde istemiş bulunduğundan talep süresindedir.
Bu nedenle, süreye ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, işin esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle işin esası incelenmek üzere dosyanın 1. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 25.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.