Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/263
K: 1982/16
T: 13.01.1982
DAVA : Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 3.7.1979 gün ve 63-19 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22.10.1979 gün ve 7524-8126 sayılı ilamiyle; Satış talimatla Eceabat İcra Dairesi'nin bağlı bulunduğu Sulh Hukuk Mahkemesinden istenebilir. Yetkisizlik kararı verilmek gerekirken, işin esasının incelenerek karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği alaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İstanbul 1. Hukuk Mahkemesince açılan ortaklığın giderilmesi (izalei şuyu) davası sonunda; davacının paydaş bulunduğu taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine, satışın İstanbul İcra Memurluğunca yapılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereğince; İstanbul 10. İcra Memurluğunca yapılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereğince; İstanbul 10. İcra Memurluğu tarafından İstanbul'daki taşınmazların satışı yapılmış; Eceabat İlçesinde bulunan taşınmazların satışı için de, o yer icra memurluğuna talimat yazılmıştır. Eceabat İcra Memurluğu talimat gereğini yerine getirmiş ve satışı yapmıştır.
Davacı, İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı bu davada; Eceabat İcra Memurluğunca davalılara satılmış olan taşınmazla ilgili ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davayı esastan red etmiştir.
Özel Daire; yukarıda metni yazılı gerekçe ile (yetki) yönünden kararı bozmuş mahkeme önceki kararında diretmiştir.
Görülüyor ki uyuşmazlık, yer bakımından yetkili mahkeminin belirlenmesine ilişkin bulunmaktadır.
Bilindiği gibi; ortaklığın giderilmesi yoluyla yapılan satışlar, Sulh Hakiminin bu işle görevlendireceği bir memur tarafından ve İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır (H.U.M.K.nun 570 ve 571. maddeleri). Şu halde, satış memurunun, satışla ilgili işlemlerine karşı yapılacak şikayetlerin ve özellikle ihalenin feshine ilişkin isteklerin, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından incelenmesi gerekir. Başka bir anlatımla, artırma ve ihale ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde, İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 17.12.1980 gün, 1980/12-1698 E. 1980/2764 K. Sayılı kararında da bu ilke vurgulanmıştır.
Öte yandan, İ.İ.K.nun 360. maddesine; mallar başka yerde ise, satışın istinabe yoluyla yapılması; artırma ve ihaleye ilişkin uyuşmazlıkların da, istinabe olunan icra dairesinin bulunduğu yer Tetkik Merciince (ortaklığın giderilmesi ile ilgili satışlarda Sulh Hukuk Mahkemesi) çözümlenmesi öngörülmüştür. (Sıtkı Akyazan - Cebri İcrada İhale ve İhalenin Feshi-İstanbul 1959, sayfa: 69 v.d.) (H.G.K. 11.2.1977 gün 197/12-1709 E., 1977/137 K.).
Olayımızda satış, istinabe yoluyla Eceabat İcra Memurluğunca yapılmış olduğuna göre, ihalenin feshi davasının da, Eceabat Sulh Hukuk Mahkemesindegörülmesi az yukarıda sözü edilen yasa hükmü gereğidir. Bu nedenle, Özel Daire bozma kararına uyulmak ve dava dilekçesinin (yetki) yönünden reddine karar verilmek gerekirken, önceki hükümde direnilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyeler kararı temyiz etmiş olan davacının, mahkemenin yetkisini kabul ederek bu yönü temyiz etmediğinden, artık yeti sorununun inceleme konusu yapılamayacağını..) ileri sürmüşlerdir. Ancak, çoğunluk bu görüşe katılmamıştır. Şöyle ki:
Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kurallar, İ.İ.K.nun 34 ve 50. maddelerinde düzenlenmiştir. Ne var ki, genel nitelikteki bu hükümlerden ayrı olarak sevkedilen ve olayımızda da uygulanması gereğine az yukarıda değinilmiş bulunan 360. madde hükmü; artırma ve ihaleye ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde, istinabe olunan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesini yetkili kılmıştır. Çünkü, bu gibi uyuşmazlıkların ihale olunan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözümlenmesi zorunludur. Gerçekten, ihalenin feshi için ileri sürülen sebeplerin, en çabuk ve en iyi bir şekilde incelenmesi, delillerin kolayca toplanıp isabetli olarak değerlendirilmesi, ancak ihaleyi yapan memurun ve ihalesi yapılan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesince yapılabilir. Buna karşın, istinabe yoluyla delil toplanması, uyuşmazlığın çözümünü geciktireceği gibi, bu yolla toplanan delillerin değerlendirilmesinde de yanlışa düşülmesi mümkündür. İşte, bu gibi sakıncalar ve tarafların yararı gözetilerek, genel yetki kurallarıdan ayrık olarak İ.İ.K.nun 360. maddesi hükmü getirilmiştir. Böyle bir düzenlemenin, kamu düzeni düşüncesinden kaynaklandığı ise, hiçbir kuşku ve duraksamayı gerektirmeyecek derecede açıktır. Görülüyor ki, İ.İ.K.nun 360. maddesizdeki (yetki) kuralı, kamu düzeni düşüncesi ile sevk edilmiş, kesin bir yetki kuralıdır (Sıtkı Akyazanage; s. 69 vd. 99) (Talih Uyar - İcra Hukukunda İhalenin Neticesi ve Feshi - Ankara Barosu Dergisi - 1975, sayı: 6, Sayfa 803). Durum bu olunca da; mahkeme, davaya bakmaya yetkili olmadığını doğrudan doğruya gözetmek ve yetkisizlik kararı vermek zorunda olduğu gibi taraflar da, bu konuda yetki sözleşmesi yapamazlar (H.U.M.K.md. 22). Kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, kesin yetki kuralının temyiz incelemesi sırasında da re'sen gözönünde tutulacağında ise, yine kuşku yoktur. Oysa, yukarıda değinilen azınlık görüşünün benimsenmesi; taraflara, kesin yetki kuralanı uygulamadan kaldırmak ve dolaylı yoldan (yetki sözleşmesi) yapmak olanağının tanınması sonucunu doğurur ki, bu da yasa koyucunun amacına ve kamu düzeni ilkesine aykırı düşer.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı, H.U.M.K.nunun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.1.1982 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini