 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/10-336
K: 1983/519
T: 13.3.1983
- RÜCUAN ALACAK ( SSK'dan Aylık Alanlara Bakanlar Kurulu Kararı ile Verilen Avans Biçimindeki Yardım )
- SSK'DAN AYLIK ALANLARA VERİLEN YARDIM ( Gelir Kavramı İçinde Düşünülememesi )
- BAKANLAR KURULU KARARI İLE VERİLEN AVANS NİTELİĞİNDEKİ YARDIM ( Gelir Kavramı İçinde Düşünülememesi )
506/m.26
DAVA : Taraflar arasındaki "rücuan alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( İstanbul 9. İş Mahkemesi )'nce davanın kabulüne dair verilen 16.4.1980 gün ve 1979/462 E. 1980/242 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1980 gün ve 5450-6361 sayılı ilamıyla; ( ..Yasal dayanakları gösterilmeksizin 7/13987 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle yapılan avans niteliğindeki yardımların rücu alacağına dahil edilmesi usule ve yasaya aykırıdır.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Dava, SSK.'nca iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerine yapılan ödemenin rücuan tahsili isteğinden ibarettir.
Davacı Kurum, 7/13987 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının uygulanması nedeniyle hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinde meydana gelen artış nedeniyle bu davayı açmış, mahkeme davayı kabul etmiştir.
Davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu ve davacı Kurum'un sigortalının ardaşı olarak bu davayı açtığı tartışmasızdır. Yerel mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık, 7/13987 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan avans niteliğindeki yardımların, rücu alacağına konu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
28.10.1977 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak 1.11.1977 günü yürürlüğe giren 7/13987 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ( 506 sayılı Yasa ve bu Yasayı tadil eden 1912 sayılı Yasanın ek 1. maddesine istinaden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık alanlar ile iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından gelir bağlananlara avans ödenmesi ) düzenlenmiştir. Bakanlar Kurulu Kararında adı geçen "avans" sözcüğü "ilerde alacağına sayılmak üzere verilen para, öndelik" anlamına gelir ( Bkz. TDK. Yayınları No: 171, Türkçe Sözlük ). Ayrıca Bakanlar Kurulu Kararının 12. maddesinde "yapılan ödemeler ilerde yapılacak artırmalar esnasında tasfiye edilecektir" denilmektedir. Avans sözcüğüne verilen anlam ve 12. madde hükmünden, düzenlenen avansın Sosyal kaygı ve düşüncelerle yapılan bir yardım olduğu sonucu çıkar. Halbuki 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde "bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinden" bahsedilmektedir. O halde, Bakanlar Kurulu kararı ile düzenlenen avans şeklindeki yardımın, 26. maddedeki gelir kavramı içinde düşünülmesi olanaksızdır. Kaldı ki, avans niteliğindeki yardımlar, 12. madde gereğince tasfiye edildikten sonra 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince rücu alacağı davasına konu olabilecektir. Fakat avans niteliğinde kaldığı müddetçe 26. madde anlamında gelir kavramına dahil edilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek olursa temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.3.1983 gününde oyçokluğu ile karar verildi.