 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/1091
K: 1984/35
T: 25.01.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23/3/1981 gün ve 1978/1138 Esas, 1981/201 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 4/6/1981 gün ve 1981/4216-9432 sayılı ilamı: (... Davacı vasi, vesayet altında bulunan kiralayanın mahcuriyetine karar verilmeden önce, davalı ile dava konusu sinema için kira sözleşmesi yaptığını, kiralananın tamire muhtaç olduğunu belirten davalının tamir için gerekli masrafları kabul ettiğini, ancak parası olmadığı için kiralayandan borç aldığını, bunu taksit taksit kiralayana ödeme konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma ile kiracının, kiralayanı kandırdığını, böylece sözleşmeye aykırılık ve kötü kullanma fiilinin gerçekleştiğini ifade ile kiralanın boşaltılmasını istemiştir. Davacı vasinin ileri sürdüğü olaylar kiralayanın vesayet altına alınmasından önceki zamana aittir
B.K. nun 256. maddesi uyarınca sözleşmeye aykırılığın gerçekleşmesi için kiralananın sözleşmede belirtilen şekilde kullanılmaması, kötü kullanmanın sübutu için de kiralanana veya kiralayana zarar icra edilmesi gerekir. Olayda bunların hiçbirisi bulunmamaktadır. Kiralayan ile kiracı arasında tamirata ilişkin şifahi bir sözleşme yapıldığı, buna göre kiracının, kiralayandan bilahare ödenmek üzere borç para aldığı anlaşılmıştır. Bunun sözleşmeye aykırılığın unsuru olan kiralananın kullanılması ile bir ilgisi yoktur. Bu husus nazara alınarak sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi görüş ve düşünce ile kabulü Usul ve Yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25.1.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.