 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/1065
K: 1984/197
T: 07.03.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsat Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.11.1980 gün ve 1978/7-1980/42 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.2.1981 gün ve 1981/648-1470 sayılı ilamı: (... Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmaktadır. Davacı, davalı namına tesbit ve tescil olunan üç kıt'a taşınmazdaki belirli hisseleri ilgililerden satın alıp kullanageldiğini ileri sürerek bunların adına tescilini istemiş ve noterlikçe tanzim olunan satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır. Dayanılan 11.5.1967 tarihli sözleşmede taşınmazların tapuda kayıtlı olduğu belirlenmiş, satışı vaad edilerek kararlaştırılan bedelin ödendiği ve zilyedliğin devredildiği açıklanmıştır. Bu durumda davacının şahsi hakka dayandığı nazara alınmak, 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/c maddesinde öngörülen 10 senelik zilyedlik şartının gerçekleşmesi zorunluluğundan bahsedilmeyeceği düşünülmek, ilgililerinden davacının bayileri durumunda bulunan ve tapu kaydında malik görünen kimselere ait veraset belgesi istenmek, ölüm tarihine nazaran bayilere intikali gereken hisse müşterek mülkiyete tabi olduğu takdirde bunların satış vaadine değer verilmesi gerektiği düşünülmek, tarafların gösterecekleri deliller toplanıp tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken mahkemece bunlardan zuhul, eksik inceleme ve aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, tapu kaydı ile taşınmaza malik durumunda bulunan davalılar aleyhine, kişisel hak doğuran satış vaadi sözlemesine dayanılarak elatmanın önlenmesi davası açılamıyacağına; ancak, davacının bir hakkı varsa ayrıca tapu maliklerinin tüm mirasçıları aleyhine tapu iptali ve tescil davası açabileceğine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 7.3.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.