 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1981/1
K: 1981/54
T: 06.02.1981
DAVA : Davacı vekili tarafından hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yargıtay 4. Hukuk Dairesince dava dilekçesinin reddine dair verilen 30.4.1979 gün ve 5096-5760 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, temyiz itarazının süresinde yapıldığı anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüdü :
KARAR : 1- Hakimler aleyhine açılacak tazminat davalarının biçim ve koşulları Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 575. maddesinde açıkça gösterilmiştir. Bu maddede şikayet konusu mahkeme zabıtnamesinin evrak-ı subutiyenin ve tanık listesinin dava dilekçesine ekli olarak verilmesi öngörülmektedir.
Davacı vekili delil olarak gösterdiği istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma tutanaklarını, karar örneklerini, konuya ilişkin tutanak suretlerini dava dilekçesine eklememiştir. Temyiz layıhasında kendileri ağır ceza davasında taraf olmadıkları için bu tutanak ve belgelern örneklerini elde edemediklerini ileri sürmektedir. Oysa ağır ceza dosyasına girmiş bulunan ve sanığa ait 27.12.1978 günlü layıhanın fotokopisini dava dilekçesine eklemiş bulunan davacı vekilinin ceza dosyası tutanak suretlerini elde etmek için girişimde bulunmuş olduğunu ve bu girişimin sonuçsuz kaldığını en azından belgelemesi gerekirdi.
2 - Dava İstanbul 13. Noterliğinin 9 Ocak 1979 gün, 1272 sayılı vekaletnamesine dayanılarak vekil tarafından açılmıştır. Bu vekaletnamede hakim hakkında tazminat davası açma yetkisi bulunmamaktadır. Hernekadar 19.3.1979 tanzim tarihli ek vekaletnamede böyle bir yetki bulunmakta isede bu vekaletname dava dilekçesinin mahkemeye verildiği 5.2.1979 gününden daha sonra bir tarih taşımaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 4.2.1959 gün ve 14/6 sayılı kararında ifade edildiği gibi : "bir temsilci tarafından hakimlerin mesuliyetine ait özel hükümlere dayanılarık tazminat davası açılabilmesi için temcilciye açıkca selahiyet verilmiş ve bu selahiyetin temsil belgesine yazılmış olması kanuni şartlardandır."
Bu nedenlerle HUMK.nun 575. maddesi hükmüne ve anılan içtihadı birleştirme kararına uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddine dair dördüncü Hukuk Dairesinin kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile dördüncü Hukuk Dairesinin dava dilekçesinin reddine dair kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 6.2.1981 gününde gerekli temyiz ilan harcı peşin alınmış olduğundan harçc alınmasına mahal olmadığına oybirliğiyle karar verildi.