 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1981/7-33
K:1981/140
T:20.04.1981
- PARA CEZASI (MİSİL ARTIRMASI)
ÖZET : 1 - 5435 sayılı Yasa para cezalarının aşağı ve yukarı sınırlarını değiştirmiş ve yani artırmış değildir.
2 - Bu yasada sonradan yapılan değişiklik de, yasanın 2. maddesindeki esasa dayanmaktadır.
3 - Buna göre, önce yasalarda belirtilen para cezaları saptanacak, sonra misil artırması uygulanacaktır.
(5435 s. TCK.nun Bazı Mad. Hk. Değ. Hk. K m. 2 2248 s. K. la Dğş.)
Ehliyetnamesiz kamyon kullanmak suçundan sanık Fikret'in hükümlülüğüne dair (Gönen Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 6/6/ 1980 gün ve 223/281 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 17/10/ 1980 gün ve 491/493 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 23/1/1981 gün ve 7/14 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü
Karayolları Trafik Yasasına aykırı olarak ehliyetsiz kamyon kullanmaktan sanık Fikret'in tecziyesine ilişkin hüküm; özel dairece: (Sanığın eylemine temas eden 6085 sayılı Kanunun 232 sayılı Kanunla değişik 58/8 maddesindeki cezanın azami haddi 1000 rL. olup, bu miktar aşılarak 1500 TL. olarak hükmedilmesi...) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise: Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 2248 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6085 sayılı Kararının 58/B maddesindeki para cezasının beş misli artırılarak, azami hat 5000 liraya çıkarıldığını, bu nedenle uygulamada yasaya aykırılık sözkonusu olmadığını, vesaire belirterek önceki hükümde direnmeye karar vermiştir.
Görüldüğü gibi uyuşmazlık 2248 sayılı Yasanın uygulanma biçimine ilişkin bulunmaktadır.
Bilindiği gibi 6085 sayılı Yasanın 58/B maddesinde öngörülen hafif para cezasının asgari haddi 100, azami ise 1000 liradır. 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değiştirilen 5435 sayılı Yasanın 2. maddesi ile beş misline çıkarılmıştır.
Yerel mahkemenin, 5435 sayılı Yasanın değişik 2. maddesinin yasalardaki para cezaları nın asgari ve azami miktarlarını artırdığı görüşünde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkeme 6085 sayılı Yasanın 58/B maddesindeki hafif para cezasının asgari haddinin 500, azami haddinin ise 5000 lira olduğunu kabul etmektedir. Bunun sonucu olarak da hakim bu miktarlar arasında takdir hakkını kullanabilir. Özel daire ise, 5435 sayılı Yasanın değişik 2. maddesi ile yasalardaki para cezalarının asgari ve azami hadlerinin değiştirilmediği, ancak para cezalarının misil artırılmasına tabi tutulduğu görüşündedir. Buna göre yasalarda belirtilen para cezaları takdir hakkı saklı kalmak kaydı ile tayin edilecek, bilahare 5435 sayılı Yasanın değişik 2. maddesinde tesbit edilen misil arttırmasına tabi tutulacaktır.
Kuşkusuz, uygulama bakımından bu iki görüş arasında önemli farklar mevcuttur. Gerçekten; sosyal yaşantı ve iktisadi hayatın değişmesi, para değerinin düşmesi gibi nedenlerle ceza siyaseti icabı yasalarda mevcut para cezalarından beklenen amaç, elde edilemediği hallerde, yasa koyucu zaman zaman para cezalarının miktarını arttırmak lüzumunu duymuştur. Ceza yaptırımlarının artışı belirli yasalarda yapılabildiği gibi, tüm yasalarda mevcut para cezalarının tayin edilecek oran dairesinde artırılması şeklinde de olabilir. Belirli yasalarda artış yapıldığını da, cezaların asgari ve azami hadleri değiştirilmektedir. Tüm yasalarda mevcut para cezalarında değişiklik yapıldığında, artış, para cezalarının asgari ve azami hadleri olduğu gibi bırakılarak, ceza misil artırılmasına tabi tutulmalıdır.
Bu konuda memleketimizde birkaç yasa vardır.
İlk defa 17 Nisan 1338 sayılı Kanun ile para cezaları beş misline çıkarılmıştır. Bilahare 16/6/1940 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan 5435 sayılı TCK.nun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkınıda kararının 2. maddesi ile para cezaları belirli tarihlere göre muayyen nisbetlerde misil artırmasına tabi tutulmuştur. Para cezalarında misli artırması son defa 22/6/1979 gün ve 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi ile yapılmıştır. 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi ile yapılan değişiklik 5435 sayılı Yasanın 2. maddesinin dayandığı maksada, para değerinin düşmesi sonucu para cezalarında beklenen amacı elde edilememesi düşüncesine dayanmaktadır. Maddeler kapsam ve yazım itibariyle birbirlerine tamamen uygundur. Yeni bir yasa olmakla beraber 2248 sayılı Yasa, 5435 sayılı Yasadan ayrı bir yasa olarak düşünülemez. Zira 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi ile 5435 sayılı Yasanın 2. maddesi değiştirilmiştir. Şu halde 5435 sayılı Yasanın 2. maddesi değişik hali ile yürürlüktedir.
Gerek 5435 sayılı Yasanın 2. maddesi, gerekse bu maddede değişiklik yapan 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi para cezalarını belirli tarihlere göre muayyen nisbetlerde misil artırmasına tabi tutmuştur. Yasa maddeleri para cezalarının asgari ve azami hadlerini olduğu gibi bırakmıştır. 5435 sayılı Yasanın 2. maddesi ile ilgili 4/3/1953, 25/4/1956, 20/1/1957 tarihli tevhidi içtihat kararlarında sözü edilen bu madde ile misil artırmasına tabi tutulduğu kabul edilmiştir.
Uygulamada misli artırması yasalardaki para cezalarının asgari ve azami hadleri değiştirilmediğine göre, bu hadler arasında takdir edilecek para cezasının, 5435 sayılı Yasanın değişik 2. maddesinde belirlenen nisbet dairesinde misil artırmasına tabi tutulması suretiyle yapılacaktır. 5435 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana uygulama bu şekilde yapılmaktadır.
Esasen yerel mahkemenin kabul ettiği uygulama biçimi 5435 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 3. maddesine de aykırıdır. Zira bu maddede (para cezalarındaki artış, suçun nevine ve görev ve yetki tayinine ve kanun yollarına müracaata taalluk eden hükümlere dokunmaz) hükmü yer almaktadır. Anılan maddenin bu açık hükmü, yasalarda mevcut para cezalarının asgari ve azami sınırlarında 2248 sayılı Kanunla bir değişiklik yapılmasını değil, ancak bu cezaların 2248 sayılı Yasada öngörülen oranlarda misli artırma ile ve katlanarak hükmedilmesini öngörmektedir. Böylece suçun nev'i ile görev ve yetkisinin belirlenmesinde, kanun yollarına başvurmada yasa maddelerinde gösterilen cezaların azami ve asgari miktarlarının esas alındığı vurgulanmış ve konularda zaruri muhtemel hukuki ihtilaflarda önlenmiş bulunmaktadır.
Yerel mahkemenin gerek özel dairece bozulan 6/6/1980, gerekse israr niteliğinde olan 17/10/1980 günlü kararları incelendiğinde, azami haddi 1000 lira hafif para cezası olan eylem için takdiren ve teşhiden 1500 lira hafif para cezası hükmedildiği görülmektedir. İki kararda da 5435 sayılı Yasanın 2248 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değiştirilen 2. maddesindeki misli artırmasından bahsedilmemekte, bilakis takdiren ve teşhiden asgari haddin üzerinde ceza tayin edilmektedir. Hükmedilen 1500 lira hafif para cezasının ne kadarı temel ceza olduğu ne nisbette misli artırmasına tabi tutulduğu belli değildir. Temel ceza ile misil artırma nisbetini değişik şekilde hesaplamak mümkündür. Örneğin 100 lira hafif para cezasının 15 katı alınmış olabileceği gibi, 500 liranın üç misli, yahut 300 liranın 5 misli alınmış olabilir. Kaldı ki misil artırma nisbetinin belirlenmemiş olması da, başlı başına bozma sebebi teşkil eder. Yerel mahkeme direnme kararının gerekçe kısmında 6085 sayılı Yasanın 58/B maddesindeki hafif para cezasının azami haddinin 5000 liraya çıkarıldığı belirtilmiş ise de, bu görüş 5435 sayılı Yasanın 3. maddesine aykırıdır.
Bu durumda yerel mahkeme kararında 5435 sayılı Yasanın değişik 2. maddesindeki misil artırmayı uygulamamış, yasadaki para cezasının azami haddinden fazla miktarda hafif para cezasını takdiren ve teşhiden tayin etmiş olmaktadır. Bu husus yukarıda izah edilen nedenlerle yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, sanığın temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, direnme hükmün (BOZULMASINA), 23/3/1981 gününde yapı lan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 20/4/1981 gününde yapılan ikinci müzakerede Oybirliği ile karar verildi.