 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1981/389
K: 1981/446
T: 21.12.1981
DAVA : Dosyaya, oluşa ve mevcut delillere göre; Mağdur Abdurrahman Saçıkara, Aksu Antalya arasında minibüs şoförlüğü yapmaktadırlar. Olay gününden 5-6 gün önce Doğu Garajında minibüs park yeri yüzünden kavga etmişler, araya girenler kavganın büyümesini önlemişlerdir. Olay günü mağdurun sanığa küfür etmesi nedeniyle çıkan kavgada, sanık çakı bıçağını çekerek mağduru toraksa nafiz olacak ve hayatını tehlikeye maruz bırakacak şekilde göğsünden ve kolundan yaralamış, olaya karışan sanığın arkadaşları da sanığı 9 gün iş ve gücüne engel teşkil edecek şekilde yaralamışlardır.
Sanığın, kendisinin üzerine gelip küfrederek kavgaya başlayan ve elinde cop bulunan mağduru bıçakladığı yerel mahkemece de kabul edilmektedir.
Olay günü Antalya Hükümet Doktoru tarafından düzenlenen raporda; (Sanığın sağ gözünde hiperomi, göz çevresinde hemotom, octipitalde beş cm. çapında sıyrık ve deri altında hematom, sağ pactoralde 5 cm çapında ekimoz, her iki dizde sıyrıklar ve epistoksis tesbit edildiği, bunların 9 gün iş ve gücüne engel olacağı ve 12 günde iyileşeceği) belirtilmiştir.
Tanık Abdurrahman Çakmak, Sorgu Hakimine verdiği ifadede; (Sanığın arabasına bindim, "iki kişi daha alalım, gidelim" dedi, araba dolmak üzere idi. Sanık gelip şoför mahallinde oturdu, o sırada ellerinde cop olan iki kişi gelip şoför mahallinde oturan sanığı döverek indirdi. Sonra kavga olmuş, ben o kavga ve polislerin yakalama durumunu bilmiyorum), tanık Kadir Kula; (Seriğe gitmek üzere sanığın arabasına bindik, Sanık da arabasına binmek üzereyken, Abdurrahman isimli şahısla tanımadığım şahıslar sanığı dövmeye başladılar, sebebini bilmiyoruz, sanık 25 metre kaçtı, tekrar varıp orada da dövdüler, biz de başka arabaya bindik) demektedirler.
Toplanan delillerden, kendisine mağdur tarafından küfredilen, mağdur ve arkadaşlarının toplu bir taarruz niteliğini taşıyan saldırısına uğrayan sanığın, bu haksız ve ağır tahrikin etkisiyle mağduru öldürmeye kalkıştığı açıkça anlaşıldığından; sanığa verilen cezadan TCK.nun 51/2. maddesi yerine 51/1. maddesiyle indirim yapılması yasaya aykırı bulunduğundan, sanığın temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan Üyeler; (Direnme kararında gösterilen gerekçenin yerinde bulunduğunu) ileri sürerek, Yerel Mahkeme hükmünün onanması gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde, yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına, depo parasının sanığa geri verilmesine, 21.12.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.