Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1981/205
K: 1981/369
T: 09.11.1981
DAVA : 17.11.1977 gününde NGH-JA-54 plaka numaralı kamyonetle Dereköy Gümrüğünden yurta giriş yapan ve eşi adına ev eşyası getirdiğini bildiren sanık D.A.T. ve eşi F.T.'ın, 28.11.1977 gününde müşterek yazılı beyanları alındıktan şüphe üzerine yapılan aramada, kamyonetin açık yerindeki ev eşyası gardropun içinde beyan dışı külliyetli miktarda ticari nitelikte eşyalar bulunması üzerine, sanık hakkında beyan dışı elde edilen eşyaları, gümrük muamelesine tabi tutulmadan yurda sokmaya kalkışması suretiyle, ithal kaçakçılığı yapmasından dolayı 1918 sayılı Yasanın 25/3. maddesi gereğince cezalandırılmasına talebi ile dava açıldığı,
KARAR : Sanığın eşyaları kendisinin getirdiğini, karısının ilgisi olmadığını, kaza geçirdiği için beyan etmeyi unuttuğunu savunduğu,
Yerel Mahkemenin, 16.5.1978 gününde (beyan dışı eşyaların kamyonette görülür durumda olduğu, miktar ve hacim itibarıyla gizlenmelerinin de mümkün olmadığı, ticaret kastıyla getirildiğine kanaat gelmediği) gerekçesiyle beraet hükmü kurduğu,
Bu kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece incelenerek 7.7.1978 günlü ilamıyla (beyan dışı kalan eşyaların ticari nitelikte olması, suçun oluşması için yeterli görülmesi gerekeceğine ve sanığın Almanya'dan kamyonetle getirdiği ticari nitelikteki eşyayı beyan harici bıraktığı, kendi ikrarı ile anlaşılmasına göre, bu eşyaların arabada görünür durumda olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozulduğu,
Bu bozmaya uyan yerel mahkemenin, 9.4.1978 gününde mahkumiyet hükmü tesis ettiği, bu hükmün sanık ve atılan vekilerince temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece incelenerek yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulduğu, mahkemenin 1, 2 ve 3. bozma nedenlerine uyarak hüküm kurduğu (otomobilin müsaderesi yerine, iadesine karar verilmesi) biçimindeki 4. bozma nedenine karşı direndiği anlaşılmıştır.
Görülüyor ki, yerel mahkeme ile 7. Ceza Dairesi arasındaki hukuki ihtilaf 1918 sayılı Yasanın 47. maddesinin uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
Sözü edilen 47. madde ile (kaçak eşya veya madde halinde bilerek kullanılan her türlü karar, deniz ve hava nakil vasıtalarının da müsaderisine hükmolunur) kuralı getirilmiştir.
Yerel Mahkeme direnme kararında: (Yazılı beyanda gösterilen eşyaların niteliklerine göre, yurda sokulmasına gümrük idaresince müsade edildiği ve bu eşyaların cins ve miktarlarına göre muhakkak bir nakliye aracı ile getirilmesi gerektiği gibi, kaçak olduğu kabul edilen eşyalardan değerli oldukları da gözönünde bulundurulduğu taktirde, minibüsün kaçak eşyanın nakline tahsis edildiğinin kabülü mümkün olmadığı) görüşüne dayanmaktadır.
Madde incelendiğinde, her türlü nakil aracının zoralımına karar verilebilmesi için, eşyanın kaçak olduğu bilinerek araca yüklenmesi ve nakledilmesi hususlarının unsur olarak öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
İnceleme konusu olayda önemli olan unsur, nakil unsurudur. 1918 sayılı Yasanın 47. maddesinde kaçak eşyanın naklinde bilerek kullanılan araçtan bahsedildiğine göre, arabanın zoralımına karar verilebilmesi için bu ibareden, nakil işinin fiilden başlamış olmasının mı, yoksa araca kaçak eşyanın sadece yüklenmiş bulunmasının mı kastedildiğinin açıklığa kavuşturulması gerekir.
Gümrük hattı ve bölgesini tanımlayan, 1615 sayılı Gümrük Yasasının 14. maddesinde, gümrük hattı Türkiye Siyasi sınırları olarak kabul edilmiştir. Aynı yasanın 16. maddesi: (Kara, su ve havada gümrük hattında giriş ve çıkış gümrük hattının geçiş noktaları arasında muayyen yolların takip edilmesi şarttır), 15. maddesinde de: (Serbest liman, bölge ve mahallerle gümrüklenmemiş eşyaya mahsus sundurma ve anrepolar ve bu kanunda ve gümrüğün yazılı izin kağıdında gösterilen kayıtlara uymak ve buradaki eşyanın kat'i gümrük işlemi yapılarak millileşinceye veya kanunen böyle addedilinceye kadar gümrük denetlenmesi altında bulundurulması şartıyla, vergi ödeme mükellefiyeti bakımından gümrük hattı dışında sayılır) hükümleri bulunmaktadır.
Sanık D.A.T., 17.11.1977 tarihinde eşine ait naklihane eşyalarını ve sonradan beyan dışı bırakılan eşyaları, yüklediği vasıta ile gümrük hattı olarak kabul edilen siyasi sınırı geçmiş, Yasanın 16. madddesinde belirtilen muayyen gümrük yolunu tamip ederek, Yasanın 15. maddesine göre vergi ödeme mükellefiyeti bakımından gümrük hattı dışında bırakılan, gümrük işlemini yaptıracağı yere kadar gelmiştir. Bu zamana kadar sanığın hareketinde bir suçluluk hali bulunmamaktadır. 28.11.1977 tarihinde sanık ve eşi yazılı beyana tabi tutulmuş, şüphe üzerine yapılan aramada araçta, beyan dışı ticari nitelikte eşya elde edilmiştir. Bu eşyalar gümrük muamelesine tabi tutulmadan yurda sokulmak istendiğinden, kaçakçılık suçu oluşmuştur. Sanık gümrük muamelesi sırasında arabadaki bütün eşyaları beyan etse idi, ticari nitelikte eşya elde edilmiştir. Sanık gümrük muamelesi sırasında arabadaki bütün eşyaları beyan etse idi, ticari vasıfta olanlar yönünden Gümrük Yasası hükümlerince işlem yapılacaktı. Burada üzerinde önlemle durulması gereken husus, beyan dışı eşyaların bulunması ile suçun oluştuğu yerdir. Sanık gümrük hattı sayılan siyasi sınırı aracı ile geçip, gümrük işlemini yaptıracağı yere kadar gelmesine rağmen henüz suç oluşmamıştır. Suç beyan dışı eşyanın bulunması ile siyasi sınırın içinde, gümrük işlemlerinin yapıldığı yerde işlenmiştir. Suçun oluşması ile kaçak eşyaya el konulacağına göre, gümrük işlemine tabi tutulmadan yurda sokulmak istenen eşya vasıta ile nakledilmemiş olmaktadır.
Bu safhada 1918 sayılı Yasanın 47. maddesinde mevcut (nakilde kullanılan) ibaresinin, kapsamını belirlemenin önemi ortaya çıkmaktadır.
Hakikaten nakilde kullanılmak ibaresi, kelime anlamı ile taşımanın başlamış olmasına tamammun eder. Bu nedenle, gümrük hattını - siyasi sınırı- geçtikten sonra, gümrük işleminin yapıldığı yere kadar, araç eşyalarla birlikte geldiği halde henuz suç oluşmadığı, beyan dışı eşyaların bulunması ile suç oluştuğu halde, gümrük işlemine tabi tutulmadan yurda sokulmak istenen eşyaların naklinde kullanılmadığı için vasıtanın zoralımına karar verilmesi, 1918 sayılı Yasanın 47. maddesine aykırı olacaktır.
Şu halde, yasaya uygun olarak gümrük kapılarından vukubulan girişlerde, 1918 sayılı Yasanın 47. maddesi uyarınca her türlü vasıtanın zoralımına karar verilebilmesi, ancak suçun oluşmasından sonra kaçak eşya veya maddenin bilerek nakledilmesi keyfiyetinin tahakkuku ile mümkündür. Mesafenin önemi yoktur. Yeter ki, nakil başlamış olsun.
1615 sayılı Gümrük Yasasının 16. maddesi ile giriş için yasal zorunluk getirilen gümrük kapıları dışında herhangi bir yerden yapılan girişlerde, suç siyasi sınırı geçmekle oluştuğundan nakil vukubulmuş ise, vasıtanın zoralımına karar verilmesi gerekir.
Yine 1918 sayılı Yasanın kapsamı dışında kalan silah, mermi, esrar, vesair uyuşturucular gibi maddelerin yurda sokulmaları, ait oldukları kanunlarla esasen yasaklanmış bulunduğundan, bunların siyasi sınırdan geçirilmesiyle suçun oluşmuş sayılacağı ve bu niteliği bakımından anılanmaddelerin naklinde kullanılan araçların zoralımına da karar verilmesi gerektiğinin burada belirtilmesi yerine olur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca evvelci ittihaz olunan 18.12.19778 gün Esas 1978/7-394, Karar 1978/491 sayılı içtihatını bu görüş altında yorumlamak icabeder.
SONUÇ : Tahsis keyfiyeti hiçbir zaman vasıtanın sadece kaçak eşyanın nakli için kullanılması anlamını taşımayacağı, miktar, hacim, ağırlık, mesafe bakımından eşyanın nakli için gerekli ise, aracın kaçak eşyanın nakline tahsis edilmiş sayılacağı cihetle, yerel mahkemenin, vasıtanın iadesi için kaçak eşyanın nakline tahsis edilmemiş olduğu görüşüne itibar olunmamıştır (Oybirliği ile).
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini