Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1981/1-445
K:1982/194
T:10.05.1982
  • HAKSIZ TUTUKLAMA NEDENİYLE ÖDENCE
* ÖZET:Davacı tutuk kaldığı adam öldürmeğe kalkışmaktan beraat etmiştir. Aynı suçtan kesinleşmiş geçmiş hükümlülüğü gelen af la ortadan kaldırılmıştır.
Aynı cins suçtan geçmiş hükümlülük Af Yasası ile ortadan kaldırılmış olsa bile 466 sayılı Yasadan yararlanmaya engeldir; o kişinin hukuki nitelikteki hak ve sorumluluğu devam eder.
Davacının ödence isteğinin reddine karar .verilmesi gerekir.
(466 s. KDYTK m. 1/8)
466 sayılı Yasaya göre tazminat isteminde bulunan davacı Mehmet'in bu isteğinin kabulüne ve tazminat verilmesine dair (Sinop Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 8/5/1981 gün ve 12/38 sayılı hükmen Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek 12/11/1981 gün ve 4469/4463 sayılı ilamın ile bozu [masına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin bozma kararına itiraz etmesi, bozma kararının kaldırılması ve hükmün onanması istemini bildiren 22/1211981 gün ve 85 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Adam öldürmeğe teşebbüsten sanık olarak yapılan yargılaması sonunda beraatine karar verilen Mehmet'in tutuk kaldığı 93 gün için 466 sayılı Yasa uyarınca Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'ne açtığı tazminat davasında yerel mahkemece 37123 lira 55 kuruş maddi ve 25,00 lira da manevi tazminatın davalı Hazine'den alınarak davacı Mehmet'e verilmesine karar vermiştir. Özel daire:
1 - Her ne kadar davacı Mehmet'in Salih'i öldürmeğe tam teşebbüsten dolayı hakkında kamu davası açılıp 28/12/1977 den 31/ 3/1978 tarihine kadar tutuklu kaldıktan sonra beraatine karar verilerek hüküm kesinleşmiş ise de; adı geçen hakkında, öldürmeye tam teşebbüs, gece ayin mesken masuniyetini ihlal, mesken mahalde silah atmak ve mütecaviz sarhoşluktan kesinleşmiş mahkumiyetleri bulunduğu ve bunlardan TCKnun 448, 62, 59, 31, 33. maddelerine ilişkin Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13/12/1981 gün ve 186/189 sayılı mahkumiyetinin de aynı cinsten olduğu ve 466 sayılı Kanunun 1. maddesinin 8. bendinde (aynı cins suçtan mahkum olanlar) in bu kanun hükmünden faydalanamayacaklarının açıklanmasına göre davacının tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi;
2 - Kabule göre de; beraat ettiği dosyada 30/9/1977 tarihli ifadesinin alındığı sırada (Sanayi Çarşısı'nda marangozluk) yaptığını söyleyen Ayancık Malmüdürlüğüne verdiği 26/2/1980 günlü dilekçesinde sanayi çarşısında (marangoz atelyesi işi ettiğini) açıklayan ve Ayancık Malmüdürlüğünün 28/5/1980, 11/7/1980 günlü yazılarında da (Marangozluk) işinden dolayı 443 no.da götürü usulde (Ufak esnaf) vergi mükellefi olarak kayıtlı bulunan ve iş bu marangozluk işinden dolayı 1977/1978 yıllarında iki yıllık götürü matrahının 8000 lira olduğu bildirilen davacıya resmi kayıtlar hilafına ayrıca (Karoser) işi de yaptığından bahisle yazılı şekilde fazla maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi isabetsizliğinden Üye Ü. Çevik' in sanığın eski mahkumiyetleri ahiren kabul ve neşredilen Af Kanunları ile bütün neticeleri ile ortadan kalkmış olmasına göre sanık hakkında 466 sayılı Kanunun 1. maddesinin 8. bendinin tatbiki suretiyle tazminattan mahrum edilmesine karşı olduğu yolundaki ayrık oyuna karşı oy çokluğuyla bozmuştur.
Bozma kararına yasal süre içerisinde itirazda bulunan C. Başsavcılığı özetle: Sanığın daha önce aynı cinsten mahkumiyeti olduğu anlaşılmış ise de, suçların işleniş tarihine göre bu mahkumiyetlerinin 113, 134, 780 ve 1803 sayılı Kanunlarıyla ve bütün neticeleriyle birlikte ortadan kaldırılmış olduğu cihetle adıgeçen davalının geçmiş mahkumiyetlerinin hukuki netayiç hasıl edemeyeceği kanı. sına varıldığı görüşüyle sanık hakkında 466 sayılı Kanunun 1/8. maddesinin tatbiki suretiyle tazminattan mahrum edilmesinde isabet mütalaa edilmediğinden ve dosyadaki belgelere göre takdir olunan tazminatın da yerin de olduğundan bahsile yüksek daire kararının kaldırılmasını ve hükmün onanmasına karar verilmesini istemiştir.
15.3.1982 günü yapılan ilk incelemede; davacının işinin ve günlük gelirinin kesin olarak tesbiti lüzumunu öngören yüksek daire bozma ilamının 2. maddesinin dosyadaki belgelere ve yapılan açıklamalara göre usul ve yasaya uygun bulunduğu görüşüyle itirazın bu bölümünün reddine, toplantıya katılan Başkan M.S. Livanelioğlu ve Üyeler 1. Uğurlu, M. Oğuz, A. Galatalı, Ş. Tümer, T. Ah ıska, A. Özgür, A. Ayan oğlu, N. Şeşen, M.K. Baş doğan, S. Korkmaz, H. H. Erdem, Ö.F. Yöndem, M. Kaya, Ü. Çevi, M. Utku, M. Uygun, A. Kılıçcıoğlu, H. Apaydın, N. Güniz'in oylarıyla ve oybirliğiyle karar verilmiştir.
466 sayılı Yasadaki hükümlere göre geçmiş mahkumiyetin genel af yasalarıyla ortadan kalkması halinde aynı cinsten mahkumiyeti olan kimselerinde tazminat isteyebileceğine deyinen itiraz maddesine gelince; 466 sayılı Yasa Kanun dışı yakalanma veya tutuklanmadan doğan kişisel zararların devletçe tazmin edilmesini öngörmektedir. Yine bu yasa kişilerin hangi hallerde tazminat isteyemeyeceğini birer birer sayarak göstermiş ve bu arada "Aynı cins suçtan mahkum olanlar"ın anılan haktan yararlanamayacaklarını açıkça hükme bağlamıştır. Bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur. İhtilaf ve tartışma konusu sorun, geçmiş mahkumiyetin genel af yasalarıyla ortadan kalkması halinde de istisna hükmünün uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir.
466 sayılı Yasa ile güdülen amaç ve bu amaca uygun olarak konulan kurallar, ancak aynı cins suçtan mahkumiyeti olmayan kişilerin kanun dışı yakalanma veya tutuklanmalarından dolayı uğradıkları hukuksal zararların tazminini sağlamaktır. Ne var ki tazminat ödenmesini kural olarak benimseyen yasa getirdiği istisnalarla genelden ayrılmış ve bir nevi atıfet sayılan bu haktan yararlanabilmek için bazı koşulların varlığını arayarak tazminat isteğinde bulunanların özellikle kişiliklerine bakılmasını ve onların bazı nitelikleri haiz bulunmasını öngörmüştür. Kanunda ve istisnalar arasında yer alan tutuklanmaya sebebiyet yada geçmiş mahkumiyetler elbetteki kişiliği belirleyen başlıca hususlardır. Geçmiş mahkumiyetin genel af yasalarıyla ortadan kaldırılmış olması o kimsenin belli olan kişiliğini, SUÇ işleme temayülünü değiştiremez. 466 sayılı Yasaya dayanarak tazminat isteğinde bulunanların bu özel durumunu ön planda tutan yasa koyucu İşte bu nedenle aynı cins suçtan mahkumiyeti olanların bu yasadan yararlanmalarını doğru bulmamış ve istisnalar arasında yer alan 1/8. maddeyi bu amaçla yasa metnine ilave etmiştir. 0 halde aynı cins suçtan mahkumiyet Af Yasası ile ortadan kaldırılmış olsa bile 466 sayılı Yasadan İstifadeye engeldir.
Kaldı ki, genel af niteliğindeki yasalar mahkumiyetin cezai sonuçlarını tümüyle ortadan kaldırdığı halde hukuki sorumluluklara ilişmez. Bu yapısı itibariyle tarafların tazminat haklarını etkileyemez. o halde ceza mahkumiyeti af yas asiyle ortadan kalksa dahi kişinin hukuki nitelikteki hak ve sorumluluğu devam eder.
Bu nedenlerle özel daire bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan itirazın 1. maddesinin de reddine karar verilmelidir.
Bu maddedeki çoğunluk görüşüne katılmayan; M. Mısırlıoğlu, A. Saraçoğlu, T. Muska, t. Oğuz M.V. Artıuç, Ö.F. Yöndem, Ü. Çevik, B. Akmanlar, M. Utku, YI. Ayer, H. Yardımcı ve M. Uygun: İtiraz yazısında ileri sürülen nedenlerin yasaya uygun bulunduğunu, sanığın bahse konu aynı cinsten mahkumiyetinin sonradan kabul edilip yayınlanan genel af yasalarıyla ve tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış olacağını açıklayarak sanık hakkında 466 sayılı Yasanın 1. maddesi 8. bendinin uygulanması suretiyle tazminattan yoksun bırakılmasına karşı olduklarını bildirerek itirazın kabulü yolunda oy kullanmışlardır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle her iki maddedeki itirazın reddine, 2. maddede 15/3/1982 gönlü birinci incelemede oybirliğiyle ve birinci maddede ise 15/3/1982 günlü birinci ve 12/4/1982 günlü 2. incelemede yasal çoğunluk sağlanamadığından 10/5/ 1982 gönlü üçüncü incelemede Kurul Başkanı M.S. Livanelioğlu ve Üyeler: 1. Uğurlu, A. Galatalı, Ş. Tümer, S. Ersöz, AS. Selçuk, F. Kıvanç, AR. Önder, S. Talü, N. Şeşen, C. Beli bağlı, S. Korkmaz, M. Kaya, E. Olcay, F. A. Büyük ışık ve N. Güniz'in oylarıyla ve salt çoğunlukla 10/5/1982 günlü üçüncü incelemede karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini