 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1981/1387
K: 1981/3800
T: 18.03.1981
DAVA: Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Kıdem tazminatı, hizmet sözleşmesinin yasada öngörülen sebeplerle feshi ya da işçinin ölümü nedeniyle kendiliğinden sona ermesi hallerinde ve akdin devamı süresine göre, miktarı değişen bir işçilik hakkıdır. İş Kanununun 14. addesindeki düzenlemenin amacıda aynı işveren işinde, aynı süre ve eşit ücretle çalışan kimselerin sözkonusu haktan aynı ölçüler içerisinde yararlandırılmalarını sağlamaktır, bir işyerinde aynı sendika üyeleri arasında bu haktan yararlanma konusunda ayırım yaratan esaslar kollektif iş hukuku ilkeleriyle bağdaşmaz.
Davacı, sendika yönetiminde görev almış bir kimse olsa dahi akdin feshi tarihine kadar işyerinde çalışmasını sürdüren bir işçidir. İşyerinde aynı sendikaya mensup diğer bir işçiden daha fazla kıdem tazminatı almasının sebebi izah olunamaz. Bu nedenlerle toplu iş sözleşmesinin feshi halinde kıdem tazminatlarının üç misli ödenmesini öngören hükme geçerlilik tanınmaz. Bu yön dikkate alınmadan isteğin hüküm altına alınması yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle davalı idare yararına (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 18.3.1981 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI: Toplu iş sözleşmeleri tarafların serbest iradeleri ile ve kanunda gösterilen prosedüre uyularak yapılır. Sözleşmenin bağıtlanması safhalarında çıkacak uyuşmazlıklar yine kanunda gösterilen kurullarda çözümlenir. Sözleşme bir tarafın isteği ile yapılmış değildir. Bu safhalardan geçerek bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesinin getirdiği hükümlere uyulmak gerekir. Bahis konusu sözleşmede sendika yönetici ve temsilciler için tanınmış olan güvence bu nevi işçilerin yasal diğer tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatını artırmıştır. Bu madde işçiler arasında ayrım gözetmek şeklinde yorumlanamaz. Temsilcilerin iş yerinde diğer işçilerden ayrı bazı çalışmaları vardır. Yönetici ve temsilcilere kanunda gösterilenin dışında başka bir güvence verilemeyeceğine dair kanunda bir hüküm yoktur. Kaldı ki bu ilave tazminat kanununun kabul ettiği şekilde İl Hakem Kurulu'nun kararına rağmen işine son verilmesi halinde verilmesi öngörülen bir tazminattır. Bu hal kanunun kabul etiği temsilci güvencesi şartına ilave edilmiş yeni bir koşuldur. Yapılcak iş sözleşmenin kabul ettği tazminata davacının hak kazanmış olup olmadığını incelemektir. İsteğin dışına çıkılarak oluşan ve sözleşme hükmü ile alakalı olmayan gerekçelerle hükmün bozulmasına muhalifim. Bu koşullar tahakkuk ettiğine göre hükmün onanması oyundayım.