 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1981/12408
K: 1981/14192
T: 01.12.1981
DAVA : Kanun yararına bozma isteyen: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Bozulması istenen karar: Silvan asliye Hukuk Hakimliğinden İş Mahkemesi sıfatiyle verilen 10.12.1980 günlü ve 371/212 sayılı kararı.
İsteğin özeti : Silvan Asliye Hukuk Hakimliğinin (İş) gün ve sayısı yukarda açıklanan kararının yürürlükteki hukuku ihlal edici nitelikte bir hüküm kapsadığı gerekçesiyle usulün 427. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması isteğinden ibarettir.
KARAR : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 13.10.1981 tarih ve 53 sayılı yazısı ile, davacı işçinin, üyesi olmadğı sendikanın, işverenle yaptığı toplu iş sözleşmesinin getirdiği ücret artışlarından dayanışma aidatı ödediğinden imza tarihinden daha önce olan yürürlük tarihinden itibaren yararlandırılarak isteği hüküm altına alan Silvan İş Mahkemesinin 10.12.1980 tarih ve 80/372 - 213 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kanun yararına bozma isteğinde bulunmuştur.
Gerçekten; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı işçinin, Tek Gıda iş Sendikasından 29.1.1980'de istifa ettiği bu sendikanın sonradan işverenle 27.6.1980 tarihinde 1.3.1980 den itibaren yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesini imzaladığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, toplu iş sözleşmesinde taraf sendika üyesi olmayan ancak dayanışma aidatı ödeyen işçinin, yürürlük tarihinden itibaren bu toplu iş sözleşmesinin getirdiği haklardan yararlanacağı kabul edilmiştir.
275 sayılı Kanunun 7/3. maddesine göre, bir toplu iş sözleşmesinde taraf işçi kuruluşunun üyesi olmayıp, o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerinde çalışan işçilerin, o toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri taraf işçi kuruluşuna dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır.
Bu maddede öngörülen iştirak ve yararlanma ise ancak toplu iş sözleşmesinin yapılmasından sonraki dönem için söz konusu olabilir. toplu iş sözleşmesinin geçmişe etkili olarak yürürlüğe girmesinin, taraflarca kabulü halinde, yürürlüğün uzatılmış olduğu geçmiş döneme ilişkin haklardan yararlanma, toplu iş sözleşmesinin yapıldığı tarihte taraf sendika üyesi olan işçiler için mümkündür.
Bu nedenle davada oluduğu gibi, taraf işçi kuruluşunun üyesi olmayan işçinin, toplu iş sözleşmesinin yapılmasından önce, yapılacak toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini bildirmesi ve işverence kendisinden dayanışma aidatı kesildiğinden, yürürlüğün geriye doğru uzatıldığı döneme ilişkin haklardan yararlandırılması usul ve yasaya aykırı olduğundan C. Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerindedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeblerden dolayı, C. Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile, Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen ve niteliği itibariyle yürürlükteki kanun hükümlerine aykırı bir sonucu hüküm altına alan Silvan İş Mahkemesinin 10.12.1980 gün ve 80/372 - 213 E.K. sayılı kararının HUMK. nun 427. maddesi uyarınca hukuki neticelerine etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına verilmek üzere C.Başsavcılığına gönderilmesine 1.12.1981 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI : İşçinin çalıştığı işyerinde uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma hakkı başvuru tarihinde doğar ve ileriye yönelik olarak hükmünü yürütür.
Gerçi toplu iş sözleşmesinin fiilen uygulamaya konulması imza edilmesi ile mümkün ise de, hukuken uygulama yürürlük tarihinde başlar. Toplu İş Sözleşmesinin prosedür vb. sebeblerle daha sonraki bir tarihte imza edilmesi işçinin bu hakkını engelleyici nitelik taşımaz. Bu konuda sendika üyesi bir işçi ile, dayanışma aidatı ödeyen işçi arasında fark yoktur.
Bir toplu iş sözleşmesinin imza edilmesinden önceki sürede başvurma ve yararlanma hakkının tanınmaması, işçinin bu konuda kanunlarla sağlanmış hakkının sınırlanması olurki bu kabul edilemez.
Olayda davacı, davada söz konusu edilen toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma istediğini toplu iş sözleşmesinin imza edilmesinden önce bildirmiştir. O halde imza tarihine bakılmaksızın başvuru tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerekir. Mahkeme davacıyı başvuru tarihinden itibaren yararlandırmış olduğuna göre kararın doğru olduğu, böylece de kanun yararına bozma isteğinin reddi gerektiği kanaatindeyiz. Bu nedenle çoğunluğun aksi yöndeki kararına iştirak etmiyoruz.