 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1981/865
K: 1981/1953
T: 01.04.1981
DAVA : Eğitim özgürlüğünü engellemekten sanıklar Osman, Mehmet, (O.B.) ve İlhan'ın yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine dair (Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 3.10.1980 gün ve 62 esas 185 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar ve müdahil sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı depo paraları ile yerine getirilmiş sanıklar Osman ve Mehmet vekili ile (O. B. ) nin duruşma dahi talep ettiği dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 19.2.1981 günü daireye gönderilmekle sanıklar Osman Mehmet ve (O. B.) hakkındaki duruşmalı sanık İlhan hakkında duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda aşağıdaki karar saptandı.
KARAR : Sanıklardan Mehmet ve Osman vekilinin davaya katılan olarak temyiz isteği süresinden sonra verilmiş olan gerekçeli dilekçede ileri sürüldüğünden bu sıfatla yapılan isteğin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık sıfatı ile yapılan temyize gelince :
Yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine. Ancak :
TCK.nun ikinci babının (kişi özgürlüğüne karşı işlenen cürümler) başlıklı 179-192. maddelerini kapsayan üçüncü faslında yer alan tehdit ve özgürlüğü daraltıcı biçimindeki suçlarda özel amacın ve tasarlamanın varlığı, öğretide olduğu kadar Yargıtay kararlarında da belirlenmiştir.
Tasarlamanın Ceza Hukuku açısından gerçek bir tanımı yapılmamış ise de uygulama sonuçlarına göre amaçlanan eylemin önceden düşünülüp araya kesinti girmeden gerçekleştirilmiş olması zorunludur. Tasarlama ögesi oluştuktan sonra özel amacın varlığı da aranmalıdır.
Bu durumda öğrenim özgürlüğünü daraltma suçu oluşmuştur diyebilmek için sanıkların bu amaçla tasarladıkları eylemlerini ister sürekli, ister kesintili olsun, sağlayacak davranışlar içinde bulunmaları gerekir.
Bursa Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü'nün 7.4.1980 gün ve 520/2140 sayılı yazısı ile tanık öğretmen Nuri'nin kararda gözetilmediği anlaşılan anlatımlarına göre, öğretim programının uygulanmasının doğal sonucu olarak birlikte ders yapması gereken iki bölümün bir derslikte yerleşmesi sırasında, karşıt görüşlerde olan sanık öğrencilerin o anda oluşan ve 5-10 dakika gibi bir sürede araya girilerek önlenen eylemlerinde, önceden özel bir amaçla tasarlanmış sürekli veya olayın gelişimi içinde kesintili biçimde öğrenim özgürlüğünü daraltacak yahut tümüyle ortadan kaldıracak bir davranış içinde bulunduklarından söz edilemez.
Bu nedenlerle koşulları gerçekleştiği ve kanıt durumu yeterli görüldüğünde sanıkların eylemlerinin etkili eylem ve hakaret ölçüleri içinde kalabileceği düşünülmeden yazılı olduğu biçimde hükümlülüklerine karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ile vekillerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı incelemede ileri sürdükleri yazılı ve sözlü savunmaları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine, 1.4.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.