 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1981/286
K: 1981/640
T: 30.01.1981
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Saime'nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne, ertelemeye ve zoralma dair (Patnos Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 9.10.1980 gün ve 68 esas, 110 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve üst C. Savcısı tarafından istenilmiş ve şartı sanık yönünden depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 22.1.1981 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Olay; 6.6.1980 günlü jandarma tutanağına ve sanığın anltımlarına göre, sanık Saime'nin köyünde güvenlik görevlilerince yapılan genel arama sırasında evi içinde şalvar ve bacakları arasında 38 adet yabancı kökenli mermileri gizlemiş durumda yakalanmış olmasından ibarettir.
Sanık Saime, 6.6.1980 günlü jandarmadaki anlatımında ".. evimde yapılan aramada üzerimde bulunan 38 adet mermi ve boş şarjör bana ait değildir.. beş yaşındaki oğlum Mehmet bulmuş evime getirmiş, bende arama sırasında edep yerime bu mermileri saklamıştım. demiş, aradan 4 ay geçtikten sonra duruşmada 9.10.1980 günlü oturumda; ".. daha önce evimizde bulunan 38 adet mermiyi jandarmalar arama yaparken koynuma soktum. Evde duruyordu.. mermiler bana aittir. Suçumu kabul ediyorum... cezamın tecil edilmesini isterim.." diyerek jandarmadaki anlatımını temelde değiştirmiştir.
Sanık Saime, arama yapılan evde imam nikahı ile Bemal isimli bir kişi ile yaşamaktadır. Aynı evde Bemal'ın babası Şamil'de oturmakta ve arama sırasında da hazır bulunmaktadır.
6.6.1980 günlü tutanakta 4 jandarma görevlisinin ve bir tercümanın imzaları vardır. Bütün bu olgulara göre:
Mahkeme, köy yaşam koşullarını ve imam nikahı ile bu eve sığınmış bir kadının evin erkeği sayılan kişileri koruması veya böyle bir korumaya zorlanmış olmasını düşünmeyerek, tutanak içeriğini özetle yineleyen bir jandarmanın dinlenmesi ile ve sanığın 4 ay sonra değişmiş nedeni kuşkulu ikrarı ile yetinmesi gerçeğe varması için yeterli görülmemiştir.
Mahkeme gerçeği araştırma uğraşı vererek sanığın değişen anlatımı üzerinde durmalı ve duruşma tutanağında ". eski ifadesi okundu, doğrudur .. bana aittir.." gibi çelişkisi açık bir özetleme ile yanılgıya düşmemeli idi.
Mermilerin gerçek sahibini saptamak için tümü ile tutanağı imzalayan tanıklardan (yönetilecek sorularla köy yaşamının umursamazlığına varan eğilimleri de mahkemece duyarlı biçimde gözönünde bulundurularak) bilgi ve izlenim alabilmekle olabilir.
Bu tanıklar ve tercüman olay ile karşı karşıya kalmışlardır. Diğer taraftan evin erkek kişileri de çağrılarak sorularla alınacak izlenimler bütünleştirilmeli, oluşacak kanı ile hükme varılmalıdır.
Sonuç olarak eksik soruşturmaya dayalı hükmün (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 30.1.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.