 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1981/1714
K: 1981/1939
T: 31.03.1981
- DAVAYA DURUŞMA
- KARARLARIN YAZILIŞ BİÇİMİ
- GEREKÇE
ÖZET: Önceden hazırlanmış kararlara geçirilmiş /uygulama biçimine uyum sağlamak için duruşma tutanaklarına sonradan yapılmış eklentiler, kamu düzeni ve güvenine özgü kurallara bağlı olması gereken hükmün; hukuksal varlığını, geçerliliğini ortadan kaldırır. Ortak ve benzeri işlerde özleştirme ve çabuklaştırma amaçlanırken bu ölçülerde kamu düzenine ve güvenine yönelik yargılama kurallarından belgelendirmeyi bozacak, ortadan kaldıracak boyutlardan uzak kalınmamalıdır.
(334 s. Anayasa m. 135)
(1412 s. CMUK m. 32, 260)
6136 sayılı Kanuna -aykırılıktan sanık İsmailin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ve zoralıma dair (Balya Asliye Ceza Mahkemesi) nden verilen 14.2.1981 gün ve 54 esas 26 'karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca 'incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname Lile 30.3.1981 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
Değişik köylerde toplu silah almalarından kaynaklanmış bir çok benzer olaylar ve her bir sanık için açılmış kamu davalarının ayrı ayrı duruşmaları yapıldıktan sonra duruşma dışı teksir aracı ile çoğaltılmış "Karar" başlıklı "matbua"nın; -. . .değişen köy, sanık adları, silah tür ve markaları, tarihler ve sayılar...- için boş bırakılmış aralıkları doldurularak gerekçeli karar oluşturulması, açık bir "zihin ameliyesi" olan ve yöntemi CMUK.nun 260. maddesinde yazılı yargılama ve hüküm kurma niteliğinde değildir.
Hele böylece; önceden hazırlanmış, kararlara geçirilmiş, uygulama biçimine (2305 sayılı Yasanın 2. maddesiyle yapılan artırmaya) uyum sağlamak için duruşma tutanaklarına da sonradan yapılmış eklentiler (aynı mahkemenin dosyalarında yapılan inceleme ve gözlem sonucu saptandığı gibi) kamu düzeni ve güvenine özgü kurallara bağlı olması gereken hükmün, hukuksal varlığını geçerliliğini orta- dan kaldırır.
Ortak ve benzer işlerde sadeleştirme ve çabuklaştırma amaçlanırken bu ölçülerde kamu düzenine ve güvenine yönelik yargılama kuralılarından belgelendirmeyi bozacak, ortadan kaldıracak boyutlarda uzak kalınmamalıdır.
Böyle bir sonuç yargılamanın "sure"si olan sanığa ve olayına özgü bir yargılama ürünü olamaz.
Sanığın bir ölçüde yukarıda yazılı nedenlere davalı temyiz itirazları bu düşüncelerle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 307. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 31.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.