 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1981/656
K: 1981/13812
T: 31.12.1981
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 144 parsel sayılı 45.960 m2. yüzölçümlü taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak davalı Ramazan adına tesbit edilmiştir. Hasan'ın taşınmazda payı bulunduğu, orman idaresinin taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğuna dair itirazları tapulama mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece taşınmazın krokisinde gösterildiği üzere A=3300 m2. lik bölümünün tapulama dışı bırakılmasına, B=42660 m2. lik bölümünün davalı adına tesciline karar verlimiş; hüküm, Hasan mirasçıları ve orman idaresi tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dava konusu taşınmaza revizyon gören tapu kaydı beş dönüm yüzölçümündedir. İki sınır öz ve tepedir. Bu nitelikteki sınırlar kural olarak genişletilmeye elverişli sınır niteliği taşır. Yerle bilirkişi taşınmazın krokisinde batı ve kısmen güney sınırında ormanın varlığına işaret edilmiş olması ile doğrulandığına göre bu duruma yakırı düşen orman mühendisi uzman bilirkişi düşüncesi yeteli sayılamaz. O halde dava konusu taşınmaza komşu bulunan 143, 145 ve 146 parsel sayılı taşınmazlara ait tapulama tutanakları ve onların dayanağı olan kayıt ve belgelere getirtilmeli ve bu kayıt ve belgelerin yardımı ile tapu kayıtları uygulanmalı, sabit sınırlarından başlanmak üzere tapu kaydı yüzölçümü ile belli edilmeli, yüzölçümü fazlasının, yeniden orman yüksek mühendisi, orman mühendisi ya da orman işlerinde uzman bilirkişi ile inceleme yaparak ormandan açma yer ya da öncesinin orman toprağı niteliğinde olup olmadığı, fiili durum ve yerlerbilirkişinin de mütalası gözönünde tutularak saptanmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa yazılmalı ve tapu kaydı yüzölçümü ile taşınmaz yüzölçümü arasından açık fark dahi gözönünde tutulmalı, miktar fazlasının orman ile ilgili olmadığı anlaşıldığı takdirde tepe ve öz sınırından genişletilme yapılmış ise o tarihte yürürlükte olan Tapulmama Kanunun 37/son ve 33/son maddeleri hükümlerine iktisap koşulları incelenmeli varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönlerin nazara alınmaması isabetsiz bir davacı orman idaresinin temyiz itirazları yerindedir.
2 - Davacı Hasan mirasçılarının temyizine gelince: Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı Mayıs 1309 gün ve 67 sayılı sicilden gelmiştir. İncelenmesine kayıt maliki Halil oğlu Mehmet'in kızı Meryem'in 1812 yılında ölmesi üzerine mirasçı olarak evlatları Mustarfa ve Dudu'yu bıraktığı ve her ikisinin de ölümü üzerine olarak teyzeleri Gülsüm'ün oğlu Mehmet'in kaldığı ve onun tarafından da 1 Haziran 1928 gününde davalı Hasan oğulu Ramazan'a tapuda satıldığı saptanmıştır. Davacı taraf Gülsüm'ün Mustafa isminde bir mirasçısı daha bulunduğunu, bu kimsenin kendilerinin miras bırakanı olduğu halde tapudaki intikalde keşfedildiğini, davalı tarafın bunu bildiğini ve payları var olduğunu iddia etmişlerdir. Getirtilen nüfus kayıtları satıcıdan başka mirasçıları bulunduğunu doğrulamıştır. Mahkemece dinlenen bilirkişi kayıt maliki Meryem'in ölümü üzerine mirasçı olarak kız kardeşi Gülsüm'ü bıraktığını, Gülsüm'ün de ölümü üzerine çocukları Osman, Mehmet ve Mustafa'yı terkettiğini, tapudaki intikalde davacıların miras bırakanı Mustafa'nın ketmedildiğini, aynı köyden olmaları nedeni ile bu durumu Ramazan'a velayeten satın alan babası Hasan'ın bilmesi gerektiğini, ancak o sıralarda küçük bulunan Ramazan'ın bilemeyeceğini bildirmiştir. O gün küçükolan Ramazan babası Hasan tarafından temsil edilmiştir. Veli sıfatıyla hareket eden babanın kötü niyeti küçüğü de ilzam eder. Veli kötü niyetli ise küçük de kötü niyete bağlı bir tasarruf ile taşmazı iktisap etmiş sayılır. Mahkemece bu yönlerin gözönünde tutulması isabetsiz ve davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Yukarda bir ve iki numaraları bentlerde açıklanan nedenlerle temiyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanunun 73. maddesince 31.12.1981 gününde oybirliği ile karar verildi.