 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1981/3730
K:1981/10903
T:22.10.1981
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
- MÜLKİYETE İLİŞKİN İLAM
* ÖZET:Mülkiyete ilişkin ilamlarda hak düşürücü süre [iskati) zaman aşımı işlemezse de kesin hüküm bulunsa bile, kesin hüküm yerine getirilmedikçe kazandırıcı zamanaşımının işlemesine engel olamaz. Kazandırıcı zamanaşımının işlemesini sadece tapu sicili engeller Mahkemede ilamlar resmilik niteliğini taşısa bile aleniyet ilkesinden yararlanamaz, kazandırıcı zamanaşımının işlemesini önleyemez. Bu tür ilamların aleniyeti tarafları ile sınırlıdır.
(766 s. Tapulama K m. 33)
Taraflar arasında tapulama tespitinden doğan dava sonunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
Tapularına sırasında yüzölçümleri yüzer dönümden az olan 1458, 1459, 1460 parsel sayılı taşınmazların tutan akları malikaneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Daha önce davacı Fatma ve paydaşları tarafından davalılar Şerife ve paydaşları aleyhlerine açılmış olan müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası ile Şerife ve paydaşları tarafından Fatma ve paydaşları ile Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılmış olan tapu kaydının iptali ve tescil davası tapulama mahkemesi ne devir edilmiştir Mahkemece tapu kaydın iptali ve tescil davasının reddine, tartışamazların payları oranında Fatma ve paydaşları adına tesciline, Şerife ve paydaşlarının müdahalesinin önlenmesine, ecri misil davası yönünden görevsizliğe, dosyanın görevli Sultan dağı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, Şerife paydaşlarınca temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazların Fatma ve paydaşlarının dayandığı 1938 günlü müdahalenin önlenmesi ve tapuya tescil hükmünün ve o hükme dayanan 17.9.1971 günlü tapu kaydının kapsamında kaldığı mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile saptanmış olmakla beraber bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözü edilen 1938 günlü ilamın tarafları ile görülmekte olan davanın tarafları kısmen halefiyet yolu ile aynı olup, olayda (davada taraf birliği) bulunmaktadır. Hal böyle olmakla beraber gerek ilama dayanan tarafın kısmen ikrarları ve gerekse mahkemece toplanan deliller ile 1938 gününden ilama dayanan tapu kaydının meydana getirildiği 1971 gününe kadar Fatma ve paydaşlarının parseller üzerine de zilyet olmadığı, parsellerin müdahalenin önlenilmesi davasının davalıları olan Şerife ve paydaşları elinde bulunduğu saptanmıştır. Bu yönler mahkemece de kabul edilmiştir. Gerçekten mülkiyete ilişkin bulunan ilamlarda is kati zamanaşımı işlemez ise de; ortada kesin hüküm dahi bulunsa o kesin hüküm infaz edilmedikçe kazandırıcı zamanaşımının işlemesine engel olamaz. İktisap, zamanaşımının işlemesini sadece tapu sicili engeller. Mahkeme ilamları resmilik niteliğini taşısa bile aleniyet ilkesinden yararlanamaz. Ve dolayısıyla #kazandırıcı zamanaşımının işlemesini önleyemez. Bu tür ilamların aleniyeti tarafları ile sınırlıdır. Aleniyet ilkesinden tam olarak tapu sicili yararlanır. Olayda kesin hükmün meydana geldiği tarihten itibaren ilam infaz edilmemiş ve iktisap zamanaşımı kesilmemiştir. Ayrıca iyi 'niyet kazandırıcı zamanaşımını oluşturan öğelerden [unsurlardan] değildir. Bu durumda tapu kaydının meydana getirildiği 1971 gününe kadar ise Tapulama Kanunun 33. maddesindeki koşullar zilyetler yararına gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü 'ile hükmün (BOZULMASINA), Yargıtay duruşmasında avukatla temsil edilen Şerife ve paydaşları için takdir olunan 1.400 lira avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarında 'harç alınmasına yer olmadığına 22.10.1981 gününde Oybirliği ile karar verildi.