 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1981/2559
K: 1981/3586
T: 25.03.1981
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenemsi istenilmekle temiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu v edosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 3005 sayılı 1250 m.2 yüzölçümündeki taşınmaz, asliye mahkemesinde davalı olduğundan ttutanağının malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye mahkemesinde davacı Saliha tarafından Emin (Ragıp) aleyhine açılmış olan müdahalenin önlenmesi davacı, tapulama mehkemesine devrolunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karrar verilmiş; hüküm, davacı Saliha tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Saliha 1972 yılında ölen Fhim mirasçısı olup kendisinden başka mirasçılar da bulunduğu halde tek başına dava açmış ise de; açtığı davanın konusu müdahalenin önlenmesidir. İştirak halindeki paydaşların üçüncü kişilerin taşınmaza elatmabları halinde hakka etkin olmayan ve koruyucu niteliği bulunan bu tür davayı açmaları mümkündür. Terekede hak sahibi olmak davacıya bu yetkiyi verir. Bu itibarla terekenin temsil edilmesine olaydda gerek yoktur. Tapulama davalarında haklar çatıştığı takdirdeo taşınmaz üzerinde hak iddia edenlerin davada taraf olmaları ve onlar huzuru ile iddia ve savunmaların incelenmesi zorunludur. Davalı Emin, Hayrettin payını satın aldığını savunduğuna göre bu iddiasının Hayrettin huzuru ile ispatlanması gerekir. O halde davalı Emin, Hayrettin'in satın aldığ ıpay yönünden davacı sıfatı ile dilekçe verip Hayrettin'in satın aldığı pay yönünden davacı sıfatı ile dilekçe verip Hayrettin'i davalı olarak davaya katması, mahkemece bu işlem için Emin'e önel verilmelidir. Bunddan başka tapulama hakimi Tapulama Kanununun 54. maddesi hükmünce gerçek hak sahibi saptamakla yükümlüdür. Fatma, İskan Yasasına göre oluşturulan taup kaydında paydaş değildir. Sonradan 1947'de ölen Melike'nin payının Fehim, Fatma ve Hayrettin'e de geçmiş olması zorunludur. Mahkemece bu yönlerr gözetilmeden payların yanlı şdağıtılması dahi isabetsizdir. Bu itibarla temyiz itirdazları yerinde oldğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, 25.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.