 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1981/1655
K: 1981/2165
T: 02.03.1981
DAVA : Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakimini açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 701 parsel sayılı 240 m2. yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyteliğine dayanarak Mustafa adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafından red edilen Şaban, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır Mahkemece davanın krokide gösterildiği üzere (A) bölümü hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı parsel tarafların ortak miras bırakanından kalmış olup miras bırakanları Mustafa terekesine dahil bir yer olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı miras açılmadan önce miras bırakanın babası tarafından bu yerin kendisine satıldığını ileri sürmüştür. Daha açık bir deyimle bir taşınmazın terekeye ait olmadığını savunmuştur. Bu durumda davacının tereke dışında varlığının ileri sürdüğü hakkı ile tereke hakkı çatışmaktadır. Terekenin davalı olarak davacıya karşı davada temsil edilmesi gerekir. Bu itibarla terekeye bir temsilci atanmasının sağlanması için davacı tarafa önel verilmeli, tereke temsilcisi huzur ile davaya bakılmalıdır. Mahkemenin bu yönü gözetmemiş olmaması isabetsiz olduğu gibi; mahkemenin kabulüne göre de: Tanıklar öizellikle bilirkişi, gelenek icabı evlenen erkek evlada babanın evlenme sırasında ev bağışladığını, bu geleneğe uyarak nizalı parsel içnideki evin de davacıya bağışlanmış olduğunu söylediği halde davacı satın almaya dayanmıştır. Davacını iddiası ile davada dinlenen tanık ve bilirkişi sözleri birbirine uygun düşmemiştir. Mahkemenin bu yön üzenide durmamış olması isabetsizdir. Ayrıca Tapulama Kanununun 44. maddesi hükmü gözönünde tutularak parselin ev içeren (A) bölümünün ifrazı kabul olup olmadığı üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanunun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, 2.3.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.