 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1981/10507
K: 1981/13259
T: 17.12.1981
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle, gereği görüşüldü :
KARAR : Tapulama sırasında 757 parsel sayılı 8200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine ve paylaşmaya dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca reddedilen davacılar tapu kaydına dayanmış ve dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazn davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı F.K. mirascısı B.K. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf 1289 Mayıs Daimi tarih 7 sıra sayılı sicilden gelen 600 dönüm miktarlı Aralık 956 gün 46 sayılı tapu kaydına dayanmıştır. Dayanılan tapu kaydının nizalı taşınmaza ait olmadğını haber veren bilirkişi düşencesi geçersizdir. Uzman bilirkişi E.A. imzalı haritaya göre nizalı taşınmazın tapu kaydında sınır gösterilen Karadeniz, Yeşilırmak ve Çınarlık Köyü sınırları içinde kalmaktadır. Ancak tapu kaydında yazılı tüm sınır yerleri haritasına işaret ettirilmediği için keşfi ve bilirkişi düşüncesini bu harita üzerinde izleme olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan yapılan bir keşifde dayanılan tapu kaydının nizalı taşınmaza ait olmaması halinde yerel bilirkişiler o kaydın nereye ait olduğunu göstermek zorunda değillerse de yerel bilirkişiler gerek köy gerek mevkii adı ve sınırları itibariyle tapu kaydının nizalı taşınmazın dışında başka bir yere ait olduğunu bildirmeleri halinde, bu düşüncelerinin gerçeği yansıtmakta olup olmadığının saptanması, başka bir deyişle bu düşüncelerinin denetlenebilmesi için kaydın gösterilen o yere uygulanması zorunludur. Nitekim yapılan keşifde yerel bilirkişiler tapu kayıt kapsamının nizalı taşınmazın dışında başka bir yerde olduğunu duyduklarını bildirmişlerdir.
Mahkemece sağlam bir sonuca ulaşılabilmesi için dayanılan tapu kaydında sınır gösterilen yerler önce yerel bilirkişi düşüncesine göre saptanmalıdır. Bilinmeyen sınırlar hakkında tarafların gösterecekleri tanıklar taşınmazın başında dinlenmeli ve kayıtlardan anlayan bir uzman bilirkişi ile yerel bilirkişilerin birlikte çalışmaları ssağlanmalı, yerel bilirkişilerin ya da tanıkların gösterecekleri sınır yerleri uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek haritada birer birer yerlerine işaret ettirilmeli tapu kaydında sınır gösterilen bahri siyan yani deniz sınırı bir jeolog bilirkişi marifetiyle ssaptanıp nizalı taşınmazın yeri bu haritaya göre belirtilmeli tapu kaydı kapsamına giren diğer taşınmazlarla nizalı taşınmazı bir arada gösteren bir haritanın çizdilirmesi sağlanmalı, uygulama sırasında tapu kaydının dış sınırları itibariyle komşu olan taşınmazların tapulama tesbitlerine dayanak yapılan kayıtlardan yararlanmak üzere komşu parsel kayıtları da getirtilip uygulamada gözönünde tutulmalı, komşu parsel kayıtlarının tapu kaydı kapsamına giren yerleri ne biçimde sınır gösterdiği incelenmeli ve böylesine yapılacak bir araştırma, inceleme ve uygulama sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yapılan eksik inceleme ve uygulama ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.12.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.