 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1981/9139
K: 1981/9139
T: 29.05.1981
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı boşaltma davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüt ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle kiralananın boşaltılması isteğine ilişkindir. Mahkeme sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliye kararı vermiş, hükmü davalı ile müdahale isteği reddedilen T.A. vekili temyiz etmiştir.
Dava temerrüt ve sözleşmeye aykırılık olarak 2 sebebe dayanmaktadır. Ancak mahkeme temerrüt konusunda olumlu olumsuz bir karar vermemiş, sadece sözleşmedeki devir yasağına rağmen kiralananın devredildiğini, böylece akde muhalefetin gerçekleştiğini kabul ile bu yüzden tahliyeye hükmetmiştir. Kararı davacı temyiz etmediğinden, hükümde temerrüt konusunun işlenmemesi bozma nedeni sayılmamıştır. Sözleşme davacı ile davalı S.N. arasında yapılmıştır. Sözleşmenin özel şartlar sütununun 3 no.lu maddesinde kiralananın başkasına devredilemeyeceği kabul edilmiştir. Buna rağmen T.A.'e devredildiği ve halen T.'ın kiralananda bulunduğu ihtilafsızdır. Ancak gerek davalı, gerekse davaya müdahil olarak katılmak isteyen T.A., sözleşme hükümlerine rağmen akdin başlangıcından beri T.A.'in kiracı olduğunu, bunu davacının bildiğini kira bedellerini T.A.'in kiracı sıfatıyla ödediğini, bu paraları davacının ses çıkarmayarak aldığını ileri sürmüşlerdir. T.A. müdahil olarak davaya katılmak istemiş, mahkeme müdahale isteğini kabul etmemiştir. Bu şahsın hakkı davanın sonucuna bağlı olduğundan, H.U.M.K.'nun 53. maddesi uyarınca müdahale isteğinin kabulü gerekir. Sözleşmenin tersine kiracının devre ilişkin zımni muvafakatının varlığı tanıkla ispat edilebilir. Zira bu durum maddi bir vakıanın ispatlanmasına ilişkindir. H.U.M.K.'nun 290. maddesinin burada uygulama yeri yoktur. Davacı kira bedellerine ilişkin dekontlar ibraz etmiştir. Bunların bir kısmı H.S., bir kısmı L.Z.'nin kimler olduğu, kim adına kira bedellerini yatırmış bulunduğunun saptanması gerekir. Gerek bu konuda, gerekse devire ait davacının zımni muvafakatı ve akdin başından beri devir keyfiyetini bildiği hususunda gerek davalı, gerekse müdahilliğine karar verilecek şahsın delillerinin toplanması, tanık dinletmek istediklerinde, tanıkların dinlenmesi, buna karşı davacının mukabil delilleri varsa, bunlar da toplanarak birlikte değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve T.A.'ın davalı yanında müdahilliğine karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA) 29.5.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.