 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1981/20301
K: 1981/17438
T: 22.12.1981
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen şuf'a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okununulup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın davacı adına tescili isteminden ibarettir. Mahkemece davanın reddine karar verilimiş ve hüküm davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü 3198 m2. yüzölçümünde bulunan kargir Hukuk Mektebi ve arsasının 3298 payda 1959 payının maliki bulunduğunu ve 1145 paya sahip olan belediyenin 17.12.1980 tarihinde bu payını 19.465.000 liraya İller Bankası'na sattığını ve bu nedenle kendilerinin şuf'a hakkının doğduğunu ileri sürerek 9.2.1981 tarihli dilekçesi ile şuf'a hakkını kullanmıştır. Davalı İller Bankası Genel Müdürlüğü ise dava konusu parselin İmar İskan Bakanlığı'nca bankalarına tahsis edildiğini ve imar palanını buna göre değiştirildiğini ve bu tahsis nedenile şuf'a hakkının kulanmıyacağını savunmuştur.
Merkez Tapu Sicil Muhafızlığı'nın 5.5.1981 tarih 70 sayılı yazısına göre, Ankara Belediyesi, dava konusu taşınmazdaki 1145/3198 payını 17.12.1980 tarihinde davalı İller Bankası'na 19.465.000 lira bedelle sattığı bildirilmiştir. Şuf'a konusu payın belediye tarafından davalı İller Bankası'na tahsis suretiyle verlildiği anlaşılamamaktadır. Müşterek mülkiyet halinde bulunan taşınmazın paydaşlarından birinin payını paydaş olmıyan ücüncü şahsa satmış olması ile diğer paydaşın şuf'a hakkı doğmuştur. Bu nedenle şuf'a hakkı doğan Vakıflar İdaresinin şuf'a hakkını kullanma yetkisi mevcuttur. Şuf'a hakkı doğduktan sonra taşınmazın İller Bankası'nın alanına dahil edilmesi ve imar durumunun değiştirilmesi davaya etkili olmayıp davacı Vakıflar İdaresinin doğmuş bulunan şuf'a hakkını bertaraf eder nitelikte değildir. Bu durumada şuf'a hakkının süresinde kullanıldığı gözönünde tutularak münasip mehil içerisinde davacı idareye bedelin yatırtılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi, usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA ve dava tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince takdir olunan 3000 lira murafaa vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 22.12.1981 tarihinde oybirliğı ile karar verildi.