 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1981/1637
K: 1981/7881
T: 08.05.1981
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan boşaltma davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın boşaltılması isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılardan Rana hem kiralayan hemde kiralananın intifa hakkı sahibidir. Diğer davacı Neşe ise kiralananın çıplak mülkiyetinin malikidir. Kiralayan, kendisinin veya 6570 sayılı Yasada belirtilen kişilerin ihtiyacı için dava açmış değildir. Dava çıplak mülkiyet hakkına sahip Neşe'nin ihtiyacı için açılmıştır. Çıplak mülkiyet hakkı sahibinin yalnız başına dava hakkı olmadığı kuşkusuzdur. Çünkü MK.nun 717. maddesi uyarınca bu hak devam ettiği sürece ondan yararlanma olanağı yoktur. Ancak intifa hakkı sahibiyle birlikte dava açıldığı, için dava açma hakkı yönünden bir usulsüzlük yoktur. Bütün sorun çıplak mülkiyet hakkı sahibinin ihtiyacı için dava açılıp açılmayacağı noktasında düğümlenmektedir. İntifa hakkı sahibi kiralayan dahi olmasa yalnız başına kendisinin eş veya çocuklarının ihtiyacı için dava açabilir. Zira MK.nun 272. maddesi uyarınca intifa hakkı sahibi zilyet, kullanmak ve istifade haklarına maliktir. İntifa edilen malın idareside ona aittir. Bu itibarla malike tanınan haklardan yararlanması gerekir. İntifa hakkı sahibi 6570 sayılı Yasanın 7. maddesindeki yazılı kişiler dışında bir şahsın ihtiyacı için dava açamaz. İhtiyaçlı Neşe de bu şahıslardan biridir. Bu kimsenin kuru mülkiyet sahibi olması ve davacı sıfatıyla intifa hakı sahibi safında yer alması bir ayrıcalık doğurmaz. Ancak olayımızda intifa hakkı sahibi kuru mülkiyet hakkı sahibinin bu yerde oturmasına rıza göstermekle bu hakkını devretmiştir. Bu devrin davaya bir etkisi olurmu diye düşünebilir. Gerçekten şahsa bağlı olmayan intifa haklarının devri MK.nun 730. maddesi uyarınca mümkündür. Ancak burada devredilen intifa hakkı değil, intifa hakkının kullanılmasıdır. Yine intifa hakkı sahibinde kalmakta, tapuda bir işlem yapılmamakla sadece o hakkın bağladığı yarar devredilmektedir. Örneğin: İntifa hakkı sahibinin boş olan yeri birisinin kullanmasına terketmesi veya kirasını alıp ihtiyacında sarfetmesine rıza göstermesi gibi burada devralan herkese karşı süreceği bir ayni hakkı iktisap etmemiş sadece intifa hakkı sahibine karşı ileri süreceği şahsi hakkı kazanmış bulunmaktadır. Şahsi hak belirtildiği gibi sadece akidine karşı kullanılacağından bu hakka dayanılarak 3. şahıs aleyhine dava açılamaz. Bunun sonucu olarakta intifa hakkı sahibi muvafakat etse dahi kuru mülkiyet hakkı sahibinin ihtiyacı için dava açılamaz. Bu yön gözönünde tutularak davanın reddi gerekirken, aksi görüş ve düşünce ile kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 8.5.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.