 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1981/4943
K: 1981/5102
T: 30.06.1981
DAVA : Hırsızlık, av tüfeği ile yaralamak ve yasak av tüfeğini taşımaktan sanık Lütfi ve Ali haklarında yapılan duruşma sonunda; sanık Ali'nin beraatine ve sanık Lütfi'nin suçları usulen sabit olduğundan TCK.nun 492/1, 522, 54/3, 456/2, 457/1, 549, 71 ve 5435 sayılı Kanun hükümlerine tevfikan ve içtimaen bir sene dört ay hapis, 12 bin lira ağır para ve 250 lira hafif para cezaları ile mahkumiyetine dair (Saruhanlı Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.2.1981 tarihli hükmün temyizen tetkiki müdahiller Hasan ve Talat tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı Yüksek Makamından onama isteyen 11.6.1981 tarihli tebliğname ile 22.6.1981 gününde daireye gönderimekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanığın işlediği ilk hırsızlık suçundan sonra Hasan'a ait dinamoyu çalmaya kalkıştığı ancak mağdurun olay yerine gelmesi üzerine sanığın ilk suçtan edindiği mala sahip olma, ikinci eylemi ika edebilme, suç ve cezadan da kurtulma amacı ile hamil bulunduğu ve içinde domuz kurşunu olan av tüfeği ile ateş ederek onu hayati damarların geçtiği uyluk nahiyesinden hayati tehlike tevlit edecek şekilde yaraladığı iddia edilmiş dosya ve toplanan delillere uygun biçimde mahkemecede olayın akışı bu yolda kabul edilmiş bulunmasına göre TCK.nun 495. maddesinin 2. fıkrası karşısında hırsızlık eyleminin teşebbüs halinde kalsada gasp suçuna dönüşüp dönüşmediğinin ve yaralama ateşli silahla ika edilmiş, yaranın hayati, silahın ve merminin öldürücü oluşu ve ölümün tedavi ile husule gelmeyişi gözönünde tutularak sanığın öldürmek amacı ile hareket edip etmediğinin tayin ve takdiri ile delilleri tartışmanın mahkemenin görevini aştığı gözetilmeden duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, müdahillerin temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnameye aykırı olarak açıklanan bu nedenle BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 30.6.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.