 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1981/12075
K: 1982/1264
T: 16.02.1982
DAVA : Taraflar arasındaki 1757 sayılı yasa hükümlerine göre kamulaştırılan taşınmaz malın amacına uygun kullanılmadığından geri verilmesine ve kaydının iptaliyle davacı adına tesciline dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, sekiz parça taşınmaz maldaki paylarının 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasasına dayanılarak kamulaştırıldığının kendisine 28.2.1975 günü tebliğ edildiğini, 30 gün içinde bedel artırma davası açmadığından işlemin 29.1.1975 gününde kesinleştiğini, o günden başlayarak beş yıl geçmiş olmasına karşın taşınmazlar amaca özgülenmemiş ve anılan yasanın iptali nedeniyle buna artık olanak kalmadığını ileri sürerek, söz konusu paylarının geri verilmesini ve hazine adına verilen tapu kayıtlarının da iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
1757 sayılı Yasa iptal edilmiş bulunmasına göre kamulaştırmaya ilişkin genel kuralları kapsayan 6830 sayılı kanunun 23. maddesine dayanılarak geri alma davası açabilir. Çünkü 1757 sayılı Kanunda 23. maddenin uygulanmasını önleyen bir hüküm yoktur.
Ancak 6830 sayılı Kamulaştırma Yasasının 23. maddesindeki "bedelin kesinleşmesi" sözcükleri, ayni yasanın 14. maddesinin ışığında ve öngördüğü kurallar doğrultusunda yorumlandığında, bunun kamulaştırma işleminin bedelden daha önce kesinleşmiş olması düşüncesini kapsadığı açıktır. Diğer bir deyimle kamulaştırma karşılığının kesinleşebilmesi, öncelikle kamulaştırmanın kesinleşmesine bağlıdır. Olayda 18.2.1975 günlü kamulaştırma kararının davacıya 28.2.1975 günü tebliğ edildiği, bedelin artırılması için dava açmamış olmakla beraber, kamulaştırma işleminin iptali için 13.3.1975 günü Akçakale Tapulama Mahkemesinde açtığı davanın 31.12.1975 günü reddine karar verildiği, bu kararın Dairemizce 7.4.1976 günü onandığı, karar düzeltme isteğinin de 15.9.1976 günü reddedildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalara göre mal sahibi davacının 23. madde gereğince geri alma hakkının süre yönünden doğması için 15.9.1976 gününden başlıyarak beş yılın geçmesi gerekir. Eldeki dava ise bu süre dolmadan 17.11.1980 günü açılmıştır. Bu durumda sözü geçen 23. maddedeki geri alma koşulları oluşmamış bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sebepte oyçokluğu, bozmada oybirliği ile 16.2.1982 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
1757 sayılı Yasanın amacı topraksız köylüyü toprak sahibi yapmak ve arazisinin daha verimli işletilmesini sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak yapılan kamulaştırmaları bir kül olarak düşünmek gerekir. Kanun koyucu bu nedenle yasada 6830 sayılı Yasanın 23. maddesine paralel bir hüküm getirmemiştir. Özel yasada bulunmayan bir hükmü, Kamulaştırma Yasasında olması nedeniyle uygulamak mümkün değildir. Hükmün esashtan bozulması gerekir kanısındayız.