 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1981/963
K: 1981/1750
T: 27.05.1981
DAVA : Görevli bulunduğu sırada ihtilasen zimmetine para geçirmekten sanık Sefer'in yapılan yargılaması sonunda TCK.nun 202/1, 80 ve 227/2. maddeleri gereğince 5 sene 10 ay ağır hapis cezasiyle mahkumiyetine ve müebbeden memuriyetten mahrumiyetine, hakkında 33. maddenin tatbikine zararın ödettirilmesinin hukuk mahkemesine bırakılmasına dair (Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 25.11.1980 gün ve 1978/50 esas 1980/149 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle, dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu :
KARAR : TCK.nun 202. maddesi açıklığına göre zararın sanığa ödettirilmesi gerektiği halde bu hususun dernek tarafından tazminat davası açıldığından bahisle hukuk mahkemesine bırakılmasındaki isabetsizlik kişisel hakka ilişkin olduğundan bozma sebebi sayılmamış ve faturaların sahte olduğunun anlaşılmasına, fatura sahipleri Şükrü, Hamdi ve Ferhat'ın da olaya el konduğu sırada imzaların kendilerine ait olmadığını bildirmiş olmalarına ve ......Ticaret'e ait faturalar dahi iş yerinin mevcut olmadığı ve ticaret oda sicilinde kayıtlı bulunmadığı ve gösterilen adreste başka bir şirketin ticaret yapmakta bulunduğunun saptanmış bulunması karşısında adı geçenlerin sonraki savunma doğrultusunda değişen çelişik beyanları samimi kabul edilmemiş olduğunun tebliğnamenin iki nolu bendinde gösterilen bozma istekli düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanık vekilinin sübuta ait temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki aynı hususa ilişen savunmaları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak :
1 - Sanık Sefer'in sahte fatura tanzim ederek bunları yasal surette kayıtlara işletip şube ve yönetim kurullarından ödenmesi hususunda olumlu karar aldırdığı ve fatura bedellerinin imzaladığı hamiline çek karşılığı, şubenin banka hesabından çekerek temellük ettiği sabit olmuş ve bu suretle zimmet fiili, dernek yönetimini aldatacak ve zahire çıkmamasını temin edecek hile ve hud'a kullanmak suretiyle yapılmış ve faturaların sahteliği esaslı bir soruşturmaya başvurulmak suretiyle anlaşılması mümkün bulunmuş olduğuna göre, eylemin ihtilas niteliğinde bulunduğu gözetilmeden adi zimmet olarak kabulü,
2 - Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.10.1975 gün ve 975/244-252 sayılı ve 4..1977 gün ve 977/5-289-314 sayılı kararlarıyle belirlenen (Af Yasalarının müteselsil suçlarda hukuki kesinti teşkil edeceği) doğrultusundaki görüşün dairemizcede benimsenmesi sonucu olarak 1803 sayılı Af Yasası ile Anayasa Mahkemesi'nin TCK.nun 203. maddesi ile sınırlı iptal kararı da nazara alındığında, 1803 sayılı af yasasının uygulama tarihi olan 7.2.1974 gününden önce temellük olunan miktar düşüldükten sonra bakiye miktardan sanığın sorumlu tutulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3 - Müdahale dilekçesinin 9.4.1975 tarihinde ibraz edildiği gözetilmeyerek müdahil lehine o tarihte yürürlükte olan tarife gereğince 1.250 lira yerine sonradan 10.5.1976 tarihinde yürürlüğe giren tarife gereğince 1.750 lira maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce mütalaa bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK.nun 321 ve 326. maddelerine tevfikan ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 27.5.1981 tarihinde oybirliği ile karar verildi.